Translation of "Enjoyed" in Turkish

0.024 sec.

Examples of using "Enjoyed" in a sentence and their turkish translations:

- I've enjoyed it.
- I enjoyed that.

Bundan zevk aldım.

- We enjoyed our vacation.
- We enjoyed our holiday.

Biz tatilimizden hoşlandık.

They enjoyed themselves.

Onlar eğlendiler.

We enjoyed skating.

Biz patenle kaymayı seviyorduk.

Tom enjoyed himself.

Tom eğlendi.

We enjoyed ourselves.

Biz eğlendik.

He enjoyed himself.

O eğlendi.

Tom enjoyed it.

Tom ondan zevk aldı.

It was enjoyed.

O zevkti.

He enjoyed cycling.

O, bisiklete binmenin keyfini çıkardı.

We enjoyed swimming.

- Yüzmenin tadını çıkardık.
- Yüzmekten hoşlandık.

Tom enjoyed cycling.

Tom bisiklete binmekten zevk aldı.

Tom enjoyed that.

Tom ondan hoşlandı.

Tom enjoyed school.

Tom okuldan hoşlandı.

Sami enjoyed life.

Sami hayattan zevk alıyordu.

- We enjoyed watching the TV.
- We enjoyed watching TV.

TV izlemekten keyif aldık.

- I would've enjoyed that.
- I would have enjoyed that.

Ben bundan keyif alırdım.

- I enjoyed myself.
- I had fun.
- I enjoyed it.

Ben bundan zevk aldım.

- We all enjoyed the film.
- We all enjoyed the movie.

Hepimiz filmden hoşlandık.

- I enjoyed working with Tom.
- I've enjoyed working with Tom.

Tom'la çalışmaktan zevk aldım.

- I enjoyed talking to Tom.
- I enjoyed talking with Tom.

Tom'la konuşmaktan hoşlandım.

- Tom enjoyed talking with Mary.
- Tom enjoyed talking to Mary.

Tom, Mary ile konuşmayı severdi.

We enjoyed playing tennis.

Biz tenis oynamaktan keyif aldık.

I really enjoyed myself.

Gerçekten eğlendim.

They enjoyed singing songs.

Onlar şarkı söylemekten keyf aldı.

He enjoyed playing baseball.

O, beyzbol oynamaktan zevk aldı.

He enjoyed those visits.

O, o ziyaretlerden zevk aldı.

I actually enjoyed that.

Şundan gerçekten hoşlandım.

We really enjoyed ourselves.

Biz gerçekten eğlendik.

We enjoyed playing baseball.

Biz beyzbol oynarken eğlendik.

I've enjoyed my stay.

Ziyaretimi sevdim.

I really enjoyed that.

Bundan gerçekten hoşlandım.

I enjoyed Tom's wit.

Tom'un ince zekasından hoşlandım.

We enjoyed playing football.

Biz futbol oynamaktan zevk aldık.

Tomás enjoyed Máire's story.

Tomás Maire'nin hikayesinden zevk aldı.

I enjoyed this book.

Bu kitaptan zevk aldım.

Tom enjoyed the challenge.

Tom mücadeleden keyif aldı.

Tom also enjoyed traveling.

Tom da seyahat etmekten keyif aldı.

People really enjoyed that.

İnsanlar gerçekten ondan hoşlandı.

Everyone really enjoyed it.

Herkes gerçekten ondan hoşlandı.

Tom actually enjoyed it.

Tom'un aslında hoşuna gitmişti.

Not everyone enjoyed it.

Bundan herkes keyif almadı.

I thoroughly enjoyed it.

- Ben bundan tamamen zevk aldım.
- Ben bundan baştan sona zevk aldım.

I enjoyed your article.

Makalenden hoşlandım.

I enjoyed this article.

Bu makaleden hoşlandım.

I enjoyed reading this.

Bunu okumaktan zevk aldım.

I enjoyed the show.

Gösteriden zevk aldım.

Tom enjoyed his stay.

Tom kalışından zevk aldı.

We all enjoyed it.

Hepimiz ondan zevk aldık.

I enjoyed it, too.

Ben de ondan zevk aldım.

Tom enjoyed Mary's story.

- Mary'nin hikayesi Tom'un hoşuna gitti.
- Tom, Mary'nin hikayesinden hoşlandı.

I've enjoyed your company.

Ben şirketinizden hoşlandım.

Tom enjoyed the party.

Tom partiden zevk aldı.

I thoroughly enjoyed myself.

Ben iyice sefa sürdüm.

I've enjoyed myself here.

- Burada eğlendim.
- Burada keyif yaptım.

I've never enjoyed flying.

Uçmaktan hiç zevk almadım.

I enjoyed doing that.

Onu yapmaktan zevk aldım.

I enjoyed your company.

Sizin şirketten hoşlandım.

I really enjoyed it.

Ben gerçekten ondan keyif aldım.

Tom enjoyed Mary's company.

Tom, Mary'nin arkadaşlarından keyif aldı.

I enjoyed doing it.

Onu yapmaktan zevk aldım.

We enjoyed being there.

Biz orada olmak zevk aldık.

Tom really enjoyed teaching.

Tom öğretmekten gerçekten keyif aldı.

I enjoyed living there.

Orada yaşamaktan keyif aldım.

We enjoyed the dinner.

Biz akşam yemeğinden hoşlandık.

Tom enjoyed playing baseball.

Tom beyzbol oynamaktan keyif aldı.

We really enjoyed that.

Biz ondan gerçekten keyif aldık.

I enjoyed myself today.

Ben bugün eğlendim.

I enjoyed the concert.

Konserden hoşlandım.

I enjoyed the party.

Ben partiden hoşlandım.

I enjoyed the movie.

Ben filmi beğendim.

They enjoyed torturing me.

Bana işkence etmekten hoşlanıyorlardı.

I enjoyed the challenge.

Meydan okumaktan zevk aldım.

Tom enjoyed doing that.

Tom onu yapmaktan hoşlandı.

I enjoyed being here.

Burada olmaktan hoşlanıyordum.

I enjoyed my vacation.

Tatilimden hoşlandım.

Sami enjoyed life fully.

Sami hayattan tamamen zevk alıyordu.

Sami enjoyed Layla's video.

Sami, Leyla'nın videosundan hoşlandı.

Sami enjoyed this video.

- Sami bu videoyu beğendi.
- Sami bu videodan keyif aldı.

I enjoyed visiting Boston.

Boston'u ziyaret etmekten zevk aldım.

Sami enjoyed the champagne.

Sami şampanyadan hoşlandı.

We enjoyed the swimming.

Yüzmekten keyif aldık.

- I've enjoyed talking to you.
- I have enjoyed talking to you.

Sizinle konuşmaktan keyf aldım.

- I thought you enjoyed swimming.
- I thought that you enjoyed swimming.

Yüzmekten zevk aldığını sanıyordum.

- Tom said he enjoyed it.
- Tom said that he enjoyed it.

Tom bundan hoşlandığını söyledi.

- I have enjoyed reading this novel.
- I've enjoyed reading this novel.

Bu romanı okumaktan hoşlandım.

- I have enjoyed myself very much.
- I've enjoyed myself very much.

Ben çok fazla keyif çattım.

- Dinner finished, they enjoyed playing cards.
- After dinner, they enjoyed playing cards.

Akşam yemeğinden sonra kâğıt oynayıp eğlendiler.

Neither army enjoyed numerical superiority.

Sayılardan hiçbir ordu memnun değildi.

All the boys enjoyed skiing.

Bütün erkekler kayaktan hoşlandı.

We enjoyed watching the game.

Biz oyunu izlerken keyif aldık.

She enjoyed talking with him.

O, onunla konuşmaktan hoşlandı.

I enjoyed talking with her.

Onunla konuşurken keyif aldım.

I enjoyed talking with him.

Onunla konuşmaktan keyf aldım.