Examples of using "Vicinity" in a sentence and their turkish translations:
Bu çevrede bir postane var.
Okula yakın oturuyoruz.
Müzenin çevresinde bir otel seçtik.
Kate'in babası evin civarındaydı.
Yakında bir bar olup olmadığını biliyor musun?
Müzenin çevresinde bir otel seçtik.
önemli petrol yatağı bulundu.