Examples of using "Unfavorable" in a sentence and their turkish translations:
Karar olumsuzdu.
O, olumsuz bir izlenim bırakıyor.
Bana olumsuz bir prognoz verildi.
Bu beyzbol için olumsuz bir gündü.
farkında olmadan şirketine zarar verir.
Boston Globe filme olumsuz eleştiri verdi.
"Bu vebaya neyin neden olduğunu bilen biri var mı?" "Paris Üniversitesi bilim adamlarının bu kötülüğün kaynağının özellikle Jüpiter, Satürn ve Mars olumsuz takımyıldızı olduğuna inanıyorlar."