Examples of using "Impression" in a sentence and their turkish translations:
O iyi bir etki yaptı.
ilk izleniminizle mücadele edin.
İzlenimin nedir, doktor?
Sizin izleniminiz neydi?
- Benim izlenimim de bu yönde.
- Bana da öyle geldi.
- Bana da öyle geliyor.
O bir izlenim bıraktı.
O senin izlenimin mi?
Çin hakkında ne izlenimin var?
O canlı bir izlenim bırakmıştı.
Çin hakkındaki izleniminiz nedir?
Tom kötü bir izlenim bıraktı.
Tom hakkındaki izlenimin nedir?
O, olumsuz bir izlenim bırakıyor.
Senin ilk izlenimin neydi?
Onlar hakkında izlenimin nedir?
Onun hakkında izlenimin nedir?
Onun hakkında izlenimin nedir?
Sen oldukça iyi bir izlenim bıraktın.
Kötü bir izlenim bırakıyor.
İyi bir izlenim bırakıyorsun.
Tom iyi bir izlenim bıraktı.
Bu kitap hakkındaki izlenimin nedir?
Amerika izleniminiz nedir?
Size o izlenimi verdim mi?
- İyi bir etki bırakmaya çalış.
- İyi bir izlenim bırakmaya çalış.
O izlenimi vermek istemedim.
Birleşik Devletlerle ilgili izlenimin nedir?
Amerika hakkındaki izlenimim çok iyi.
Londra ile ilgili ilk izlenimin neydi?
İyi bir izlenim bırakmaya çalışacağız.
Gerçekten Tom'un üzerinde bir izlenim bıraktın.
Kesinlikle Tom'un üzerinde bir izlenim bıraktın.
Sanırım iyi bir izlenim verdim.
İyi bir izlenim bıraktığını görüyorum.
Dişlerinizin bir kalıbını alacağım.
Bu kitap hakkındaki izlenimin nedir?
Benimle ilgili ilk izlenimin neydi?
Tom iyi bir ilk izlenim vermedi.
Sanırım iyi bir izlenim yaptık.
O kiş ihakkındaki izleniminiz nedir?
Tom Mary'yi epeyce etkiledi.
Yakın olduğu kanısına vardım.
Bu iyi bir ilk izlenim değildi.
Onun konferansı bize derinden bir izlenim bıraktı.
Onun konuşması benim üzerimde iyi bir izlenim bıraktı.
O gün bende derin bir etki bıraktı.
Tom yanlış izlenim vermek istemiyor.
İyi bir izlenim bırakacağından eminim.
İyi bir ilk izlenim bırakmak istiyorum.
İyi bir ilk izlenim bırakmak istedim.
Umarım, güzel bir ilk izlenim bırakırım.
Tom yanlış bir izlenim vermek istemedi.
Benim bütün gün yağmur yağdığına dair izlenimim var.
Benden hoşlanmadığın izlenimini edindim.
Onun üzerinde bir izlenim yarattığını düşünüyorum.
Bu kitap onun üzerinde kalıcı bir izlenim bıraktı.
İyi bir ilk izlenim vermeye çalışıyorum.
Ben hasta olduğun izlenimine kapıldım.
Tom mutlu olmadığı izlenimini verdi.
Biz iyi bir ilk izlenim yapmalıyız.
Paraya çok ihtiyacı olan biri gibi görünüyor.
- Sana o izlenimi vermeyi amaçlamamıştım.
- Sana o izlenimi vermek istememiştim.
O kaba adam bana kötü bir izlenim verdi.
Bu kitap bende bayağı bir etki yarattı.
Tom'un iyi bir izlenim bırakmak istediğini biliyorum.
Tom'un yalnız olmak istediğine dair bir izlenimim vardı.
Söylediğin bende derin bir izlenim bıraktı.
Onun sırrı bildiğine dair izlenimim var.
Onunla ilgili ilk izlenimimin doğru olduğu ortaya çıktı.
Tom'un yanlış izlenim almasını istemiyorum.
O, banka yöneticisinde olumlu bir izlenim bıraktı.
Tom'un eğlenmediği izlenimini aldım.
Benim genel izlenimim onun çok iyi olduğu yönünde.
Birleşik Devletlere olan izlenimim çok iyidir.
Sen onun üzerinde bayağı bir izlenim bırakmış olmalısın.
Onun üzerinde epeyce bir izlenim bırakmış olmalısın.
eminim ki benim hakkımda ilk izleniminizi oluşturmuşsunuzdur.
ilk izleniminizin farkında olmadığınızı kendinize sürekli hatırlatın.
İlk izlenim oluşturmak için sadece bir şansınız vardır
Bu bir sanatçının iki karadelik çarpışması yorumu,
Benim ilk izlenimim onun anlayışlı bir politikacı olduğu yönünde.
Ben sadece iyi bir ilk izlenim yapmanı istiyorum.
Tom hakkındaki ilk izlenimimi bilmek ister misin?
Doğruyu söylemediğin kanısındayım.
Tom'un mükemmel ahlakı, Meryem'in anne babasında büyük bir intiba bıraktı.
O her şeye açık bir kişi izlenimi bıraktı.
Hikayenin ona yanlış bir izlenim vereceğinden korkuyorum.
Annen ve baban üzerinde iyi bir izlenim bırakmak istiyorum.
Seni çok etkilemiş gibi geliyor.
Senin üzerinde epeyce bir izlenim bırakmış gibi görünüyor.
O sanki senin üzerinde bayağı izlenim bırakmış gibi görünüyor.
Benim hakkımda yanlış bir izlenim almanızı istemem.
Ben toplantıda olmayacağın izlenimi altındaydım.
Alplerin manzarası bende kalıcı bir izlenim bıraktı.
O restorandaki personeli bize çok iyi bir izlenim verdi.
Tom'un sana aşık olduğu hissine kapılıyorum.