Examples of using "Tyre" in a sentence and their turkish translations:
Tom lastiği şişirdi.
Bisikletimin patlak lastiği var.
- Bu lastik biraz az şişirilmiş.
- Bu lastiğin biraz havası inmiş.
Senin aracının yedek lastiği var mı?
Benim bisikletim kabak bir lastiğe sahip.
Lastik basıncını kontrol edin.
- Bu teker patlak.
- Bu teker delik.
- Lastik hava sızdırıyor.
- Lastik hava kaçırıyor.
Lastikte bir çivi sıkıştığını gördük.
Lastik basıncını kontrol eder misin?
Bir çivi araba lastiğine girdi.
Ortalama bir araba için önerilen lastik basıncı yaklaşık 32 psi'dir.
Mary demir levye ile öldürüldü.
1188’de sadece Tire ve Acre Avrupa'yı başka bir haçlı seferine atmaya teşvik etmek.
Lastikte sıkışmış bir çivi bulduk.
Tom'un ıssız bir taşra yolunda patlak bir lastiği var ve onu nasıl değiştireceği konusunda bir fikri yok.
Bir ihtimal benim için bir kova suyun var mı? Tekerleğim patladı.