Examples of using "Tune" in a sentence and their turkish translations:
Ben melodiyi tanımadım.
dinlemeyi bırakamazsınız,
Onlar ahenk içinde şarkı söyledi.
Bize bir melodi çal.
Bu mutlu bir melodi.
Bu melodiyi seviyorum.
- Sami melodisini değiştirdi.
- Sami mizacını değiştirdi.
O, geçimsizdir.
O uyumsuz şarkı söylüyor.
Müzik yeteneğim yok.
Ben sizin melodiyi nadiren duyuyorum.
Bu gitar akortlu.
- Tom bir düdük çalıyordu.
- Tom ıslık çalıyordu.
Tom melodisini değiştirdi.
- Bu melodi tanıdık geldi mi?
- Bu ezgiyi hatırladın mı?
O, bir melodiyi ıslıkla çalmaya başladı.
Bu melodinin adı nedir?
Tom sık sık akortsuz şarkı söyler.
Tom her zaman akortsuz şarkı söyler.
- Tom mutlu bir melodiyle ıslık çalmaya başladı.
- Tom ıslığıyla neşeli bir şey çalmaya başladı.
Bu ezgiyi daha önce duyduğumu hatırlıyorum.
Aç, istasyonu bul, bırak.
Tom ıslıkla bir melodi çalmaya başladı.
Bu piyano, akortlu değil.
- Çok akılda kalıcı bir ezgi bu.
- İnsanın diline dolanan bir ezgi bu.
Parayı veren düdüğünü çalar.
ve çip tasarımlarımıza ince ayar yapmak,
Melodi bana tanıdık değildi.
O, piyanoda bir melodi çaldı.
Sanırım onun bir ayara ihtiyacı var.
Tom birinin en sevdiği melodiyi mırıldadığını duydu.
Tom banjoda bir melodi çaldı.
Tom sesi ayarlamaya çalıştı.
O salt melodi bana gençliğimi hatırlattı.
Bu ezgiyi piyanoda çalabilir.
O ezgiyi kuyruklu piyanosunda çaldı.
Tom ıslık çalarak yolda yürüdü.
O şarkının melodisini hatırlamıyorum.
Yüksek sesle ve ahenksiz bir şekilde şarkı söylemek istiyorum.
Bu melodi hepimiz için oldukça tanıdık.
O benim piyano çalmamla uyum içinde dans etti.
- Bir piyanonun nasıl ayarlanacağını biliyor musun?
- Bir piyanoyu nasıl ayarlayacağını biliyor musun?
Tom eski ve akordu bozuk bir piyano buldu.
Ahenksiz şarkı söylesen bile, bize katıl.
O, hüzünlü melodileri dinlemeyi unutmaz.
Bütün sabah kendi kendime o melodiyi mırıldanıyorum.
Tom'un evindeki piyanonun akordu bozuk.
Tom banjosunda Mary için bir melodi çaldı.
Piyano akortsuzdu; çok kötü ses veriyordu.
John, o güzel bir melodi dedi.
O melodiyi biliyorum ama sözleri hatırlayamıyorum.
O basit bir melodiyse, onu hazırlıksız okuyabilirim.
Tom caddeden aşağıya doğru yürürken ıslıkla bir melodi çaldı.
Çaldığın melodinin adı neydi?
Tom nehir boyunca yürürken bir melodiyi ıslıkla çaldı.
Tom piyanoları akort etmeyi öğrenmek için okula gitti.
Nehir boyunca yürürken ıslıkla bir şey çaldı.
Mary mutfakta çalışırken genellikle bir melodi mırıldanır.
Tom, bulaşık yıkadığı zaman kendi kendine bir melodi mırıldandı.
mikrobiyomunuzda biraz desteğe ihtiyacınız olduğunu söylerse?
Almanya'daki bir Kürt düğününde bağlamasıyla bir türkü çaldı.
Tom, Fransa'da bir Çin lokantasında İngiliz borusu ile İspanyol halk melodisi çaldı.
Bestenin bu bölümünün biraz gerçek beceriye ihtiyacı var.Bunun piyanoda nasıl çalınacağını öğrenmek uzun zamanımı aldı.
O kız için kendi yazdığı bir melodiyi çaldı.