Translation of "Sings" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Sings" in a sentence and their turkish translations:

Keiko sings.

Keiko şarkı söylüyor.

Pua sings.

Pua şarkı söylüyor.

Tom sings.

Tom şarkı söyler.

Julia sings.

Julia şarkı söylüyor.

She sings.

O, şarkı söyler.

- Who sings that song?
- Who sings this song?

Bu şarkıyı kim söylüyor?

- He sings very well.
- She sings very well.

O, çok güzel şarkı söyleyebilir.

Mike sings well.

- Mike iyi şarkı söylüyor.
- Mike iyi şarkı söyler.

She sings well.

O iyi şarkı söyler.

He sings soprano.

O soprano söylüyor.

He sings well.

O iyi şarkı söyler.

Tom sings beautifully.

Tom güzel şarkı söyler.

The Frenchman sings.

Fransız şarkı söylüyor.

Who sings better?

Kim daha iyi şarkı söylüyor?

Tom sings well.

Tom iyi şarkı söyler.

Ann sings elegantly.

Ann kibarca söylüyor.

She sings soprano.

O, soprano söyler.

Tom sings tenor.

- Tom tenor söylüyor.
- Tom'un sesi tenor.

How beautifully she sings!

Ne kadar da güzel şarkı söylüyor!

He sings very well.

Çok iyi şarkı söyler.

Who sings this song?

Bu şarkıyı kim söylüyor?

Blümchen sings in German.

Blümchen Almanca şarkı söylüyor.

She sings very well.

O çok iyi şarkı söyler.

Pua sings at church.

Pua kilisede şarkı söyler.

Tom sings quite well.

Tom oldukça iyi şarkı söyler.

Tom sings very well.

Tom çok iyi şarkı söyler.

Who sings that song?

- O şarkıyı kim söylüyor?
- Bu şarkıyı kim söylüyor?

Tom sings at church.

Tom kilisede şarkı söyler.

Tom sings off key.

- Tom akortsuz şarkı söyler.
- Tom kötü şarkı söylüyor.

Who sings the best?

Kim en iyi şarkı söyler?

- Tom sings better than Mary.
- Tom sings better than Mary does.

Tom Mary'den daha iyi şarkı söyler.

- He always sings while having a shower.
- He always sings while taking a shower.
- He always sings in the shower.

O her zaman duşta şarkı söyler.

She sings out of tune.

O uyumsuz şarkı söylüyor.

This girl sings pretty well.

Bu kız oldukça iyi şarkı söylüyor.

Tom sometimes sings in French.

Tom bazen Fransızca şarkı söyler.

- Pua sings.
- Pua is singing.

Pua şarkı söylüyor.

Tom never sings in public.

Tom halkın huzurunda asla şarkı söylemez.

Tom sings like an angel.

Tom bir melek gibi şarkı söylüyor.

Tom says he sings tenor.

- Tom tenoru söylediğini söylüyor.
- Tom tenor söylediğini söylüyor.
- Tom sesinin tenor olduğunu söylüyor.

Mary says she sings soprano.

Mary soprano söylediğini söylüyor.

Mary says she sings alto.

Mary alto söylediğini söylüyor.

Tom says he sings bass.

Tom bas şarkı söylediğini söylüyor.

Tom sings in the choir.

Tom koroda şarkı söylüyor.

Tom sings in a choir.

Tom bir koroda şarkı söylüyor.

Ali sings in wedding halls.

Ali düğün salonlarında şarkı söyler.

- He always sings while having a shower.
- He always sings in the shower.

- O her zaman duşta şarkı söyler.
- O her zaman duş alırken şarkı söyler.

- He always sings while taking a shower.
- He always sings in the shower.

O her zaman duş alırken şarkı söyler.

- It's not over until the fat lady sings.
- It's not over till the fat lady sings.
- It isn't over till the fat lady sings.
- It isn't over until the fat lady sings.

- Dereyi görmeden paçaları sıvama.
- Son kozu oynamadan önce her şey bitmiş sayılmaz.

Mary sings in the church choir.

Mary kilise korosunda şarkı söylüyor.

My daughter sings in the choir.

Kızım koroda şarkı söylüyor.

My sister sings songs very well.

Kız kardeşim şarkıları çok iyi söyler.

Tom often sings out of tune.

Tom sık sık akortsuz şarkı söyler.

He sings Simon and Garfunkel songs.

O, Simon ve Garfungel şarkılarını söyler.

Tom always sings out of tune.

Tom her zaman akortsuz şarkı söyler.

Neither he nor she sings well.

Ne o ne de o iyi şarkı söyler.

Tom often sings in the shower.

Tom sık sık duşta şarkı söyler.

Tom sings in the church choir.

Tom kilise korosunda şarkı söyler.

My youngest sister sings very well.

Benim küçük kız kardeşim çok iyi şarkı söyler.

She sings and dances very well.

O çok iyi şarkı söyler ve dans eder.

Tom sings in a church choir.

Tom bir kilise korosunda şarkı söyler.

Mary often sings in her car.

Mary sık sık arabasında şarkı söyler.

I like the way Tom sings.

- Tom'un şarkı söyleme şeklini seviyorum.
- Tom'un şarkı söyleme tarzını seviyorum.

Tom often sings with his friends.

Tom sık sık arkadaşlarıyla şarkı söyler.

Tom plays the piano and sings.

Tom piyano çalar ve şarkı söyler.

Tom likes the way Mary sings.

Tom Mary'nin şarkı söyleme tarzını seviyor.

Tom often sings in his car.

Tom sık sık arabasında şarkı söyler.

Tom sings in the school chorus.

Tom okul korosunda şarkı söylüyor.

He often sings in his car.

Genellikle arabasında şarkı söyler.

(Sings) I can show you the world --

(Şarkı söylüyor) Sana dünyayı gösterebilirim --

I will sit here until he sings.

O şarkı söyleyinceye kadar burada oturacağım.

Tom doesn't like the way Mary sings.

Tom Mary'nin şarkı söyleme tarzını sevmiyor.

I don't know who sings this song.

Bu şarkıyı kimin söylediğini bilmiyorum.

- Tom is singing.
- Tom's singing.
- Tom sings.

- Tom şarkı söylüyor.
- Tom şarkı söyler.

My wife sings in the ladies' choir.

Karım bayanlar korosunda şarkı söylüyor.

She sings it in an astonishing way.

O onu şaşırtıcı bir tarzda söylüyor.

Do you know who sings that song?

Bu şarkıyı kimin söylediğini biliyor musun?

Each bird sings with its own voice.

Her kuş kendi sesiyle öter.

I don't like the way Tom sings.

Tom'un şarkı söyleme tarzını sevmiyorum.

Do you like the way Tom sings?

Tom'un şarkı söyleme şeklini seviyor musun?

Tom writes and sings his own songs.

Tom kendi şarkılarını yazıp söylüyor.

Tom sings well, but he can't dance.

Tom iyi şarkı söyler ama dans edemez.

Tom plays piano better than he sings.

Tom şarkı söylemekten daha iyi piyano çalar.

Tom plays the drums and also sings.

Tom davul çalar ve ayrıca şarkı söyler.

- Nobody sings as beautifully in the shower as Anna!
- Nobody sings better in the shower than Anna!

Kimse duşta Anna'dan daha iyi şarkı söyleyemez!

- I like all of the songs that Tom sings.
- I like all of the songs Tom sings.

Tom'un söylediği tüm şarkıları severim.

- She seldom sings, but I think she will tonight.
- She rarely sings, but I think she will tonight.

O nadiren şarkı söyler ama sanırım bu gece söyleyecek.

She sings as well as plays the piano.

Piyano çalmasının yanı sıra şarkı da söyler.

The girl who sings there is my sister.

Orada şarkı söyleyen kız benim kız kardeşim.

Tom often sings when he's in the shower.

Tom duştayken genellikle şarkı söyler.

This popular German singer only sings in English.

Bu popüler Alman şarkıcı sadece İngilizce şarkı söyler.

Every salesman sings the praises of his wares.

Her satıcı mallarından övgü ile bahseder.

It ain't over till the fat lady sings.

- Son sözümü söylemedim.
- Henüz her şey bitmiş sayılmaz.

Maria sings as off-key as a cat.

Maria bir kedi kadar akortsuz şarkı söyler.

My mother often sings when she's washing dishes.

Annem bulaşık yıkarken sık sık şarkı söyler.

Tom plays the guitar, sings and writes songs.

Tom gitar çalar, şarkı söyler ve şarkı yazar.

Tom says he likes the way Mary sings.

- Tom Mary'nin şarkı söylemesinden hoşlandığını söylüyor.
- Tom Mary'nin şarkı söyleme tarzından hoşlandığını söylüyor.

- She can sing very well.
- She sings very well.

Çok iyi şarkı söyler.

She seldom sings, but I think she will tonight.

O nadiren şarkı söyler fakat sanırım bu gece söyleyecek.