Examples of using "Surfboard" in a sentence and their turkish translations:
Tom bana bir sörf verdi.
Tom bana yeni bir sörf tahtası aldı.
Nerede bir sörf alabilirim?
Nereden sörf kiralayabilirim?
Tom bugün bir sörf tahtası satın alabilir.
Tom bugün bir sörf tahtası alabilir.
Sörf tahtası bavuluma sığmaz.
Yeni sörf tahtasını denemek için sabırsızlanıyordu.