Examples of using "Phoned" in a sentence and their turkish translations:
- Kim telefon etti?
- Telefon eden kimdi?
- Tom telefon etti.
- Tom aradı.
- Telefon etmeliydin.
- Telefon etmeliydiniz.
Tom Mary'ye telefon etti.
Sami, Leyla'ya telefon etti.
Tom'a telefon etmem gerekirdi.
- Bana telefon etmeliydin.
- Bana telefon etmeliydiniz.
- Birisi aradı.
- Biri aradı.
Bir kız beni aradı.
O bana telefon etti.
O, psikiyatriste telefon etti.
Tom, avukatına telefon etti.
Onun temsilcisine telefon ettim.
Sami çaresizce polisi aradı.
Sami polise telefon etti.
Gerçekten önceden telefon etmeliydin.
Ne yazdın ne de telefon ettin.
Hiç Marik'yı aradın mı?
- Mike'a telefon etmeliydin.
- Mike'a telefon etmeliydim.
Dün bir yabancı bana telefon etti.
Bu sabah Tom'a telefon etmeliydim.
Bana hemen telefon etmeliydin.
- Elveda demek için annemi aradım.
- Hoşçakal demek için anneme telefon ettim.
Tom dün beni Boston'dan aradı.
Tom tam gitmeden önce telefon etti.
Sekreterim bana senin telefon ettiğini söyledi.
- Aradığı o kişi kimdi?
- Onun aradığı kimdi?
- Tom bir komşunun evinden aradı.
- Tom bir komşunun evinden telefon etti.
- Telefonda konuştum.
- Telefon görüşmesi yaptım.
Aradığın zaman yataktaydım.
Tom gelemediğini söylemek için aradı.
Ona, Tom'un telefon ettiğini söyler misiniz?
Mary'nin telefon ettiğini Tom'a söyler misin?
Gelmeyeceğini söylemek için aramış.
Önceden telefon etmeliydik ve bir masa ayırtmalıydık.
Londra'ya gittiğinden beri telefon etmedi.
Ben bu nedenle ona telefon ettim.
Bir kızdan çağrı aldım.
Mary'yi aradım, ancak hat meşguldü.
Ona telefon ettim.
Sami ve Leyla birbirlerine mesaj attılar ve aradılar.
O eve gelir gelmez onu aradı.
Tatil planları hakkında konuşmak için bana telefon etti.
Şimdiye kadar ilk kez Marika'ya telefon ettim.
Tom bana telefon ettiğinde elma yiyordum.
Eve varır varmaz ona telefon etti.
Ted beni aradığında, ev ödevimi henüz bitirmiştim.
Telefon edip bir masa ayırtmalıydık.
Onu ziyarete gitmeden önce Tom'u telefonla aramam gerekirdi.
Onu görmeye gitmeden önce Tom'a telefon etmeliydim.
- O, istasyona vardığı an, annesini aradı.
- O istasyona varır varmaz, annesini aradı.
Havaalanına gelir gelmez ofisini aradı.
O beni aradığında yatmak üzereydim.
Sen dışarıdayken Tom telefon etti.
Sami bir polise bir telefon araması yaptı.
Sami polisi aradı.
Bana telefon etmeliydin.
Sami bir eskort servisini aradı ve alışıldık kızlarından birini istedi.
O ona birkaç kez telefon etti ama o cevap veremeyecek kadar çok meşguldü.
- Onu aradım.
- Ben onu aradım.
- Ona telefon ettim.
Tom yolda olduğunu söylemek için telefon etti.
O aradı. Daha sık gelmeliymişim.
Tom polisi aradı.
O beni aradığında yatmak üzereydim.