Examples of using "Seller" in a sentence and their turkish translations:
Oyuncak satıcısı çok samimiydi.
Onun yeni romanı çoksatar oldu.
Onun yeni romanı en çok satan bir kitap oldu.
Bu kitabın iyi satması gerekir.
Satıcı bakır ölçeklerde peynir tartıyor.
İncil tüm zamanların büyük best selleridir.
Hatırı sayılır bir tartışmadan sonra, alıcı ve satıcı anlaşmaya vardı.
- Bir zamanlar best seller olan bu kitap artık baskı dışıdır.
- Bir zamanlar bir best seller olan bu kitabın artık baskısı kalmamış.
Satıcıya bebek önlüğünün çamaşırla birlikte konulabilip konulamayacağını sormayı unutma.
Dan Brown 1998 yılında " Dijital Kale"yi yayınlandı. O, beş yıl sonra başka bir best seller " Da Vinci Şifresi"ni tamamlandı.
O, malı almadan önce satıcının onu test etmesine izin vermediğinde bir şeyin yanlış olduğundan şüphelenmeye başladı.