Translation of "Pros" in Turkish

We're all pros here.

Burada hepimiz profesyoneliz.

We had our Go Pros,

Go Pro'larımız vardı,

Leave it to the pros.

Bunu profesyonellere bırak.

That's how the pros do it.

Profesyonellerin bunu yapma tarzı budur.

We weighed the pros and cons.

- Lehte aleyhte önerileri tarttık.
- Artıları ve eksileri tarttık.

All new technologies have pros and cons.

yeni teknolojilerin artıları ve eksileri var

We have to weigh the pros and cons.

Avantajları ve dezavantajları düşünüp taşınmak zorundayız.

Tom and Mary were discussing the pros and cons of raising the minimum wage.

Tom ve Mary asgari ücretin artırılmasının artılarını ve eksilerini tartışıyorlardı.

As long as you are thinking about the pros and cons of a relationship, you can't call it love.

Bir ilişkinin artıları ve eksileri hakkında düşündüğün sürece buna aşk diyemezsin.

As long as you are thinking about the pros and cons of a relationship, I don't think you can call it love.

Bir ilişkinin artıları ve eksileri hakkında düşündüğün sürece buna aşk diyebileceğini sanmıyorum.

- This method has its pluses and minuses.
- This method has its advantages and disadvantages.
- This method has its pros and cons.
- This method has its plusses and minuses.

Bu yöntemin avantajları ve dezavantajları vardır.