Examples of using "Premature" in a sentence and their turkish translations:
Tom erken doğdu.
İkizler genellikle erken doğumludur.
Bu biraz erken değil mi?
Mary'nin bebeği üç hafta erken doğdu.
Tom bir ay erken doğdu.
Anlamsız bir yaşam, erken doğmuş bir ölümdür.
Napolyon'un yenilgisinin Şubat ayı sonlarında herhangi bir konuşması vaktinden önce geldi.