Translation of "Soccer" in Turkish

- We are soccer players.
- We're soccer players.

Biz futbolcularız.

- Tom doesn't play soccer.
- Tom isn't playing soccer.

Tom futbol oynamaz.

- He doesn't play soccer.
- She doesn't play soccer.

O futbol oynamaz.

- He's crazy about soccer.
- He's really into soccer.

O, futbolu çok seviyor.

He likes soccer.

O futbolu seviyor.

Let's play soccer.

Futbol oynayalım.

He plays soccer.

- O futbol oynar.
- Futbol oynar.

Soccer is good.

Futbol iyidir.

He loves soccer.

O, futbolu seviyor.

Tom loves soccer.

Tom futbol seviyor.

We play soccer.

Futbol oynuyoruz.

They play soccer.

Onlar futbol oynar.

I like soccer.

Futbolu seviyorum.

She adores soccer.

Futbola bayılıyor.

I love soccer.

Futbolu severim.

Tom played soccer.

Tom futbol oynadı.

- He likes playing soccer.
- He likes to play soccer.

O, futbol oynamayı sever.

- He plays soccer.
- She plays soccer.
- She plays football.

- O futbol oynar.
- Futbol oynar.

- Do you play soccer?
- Do you guys play soccer?

Siz çocuklar futbol oynar mısınız?

- Tom likes to play soccer.
- Tom likes playing soccer.

Tom futbol oynamaktan hoşlanır.

- We like playing soccer.
- We like to play soccer.

Futbol oynamaktan hoşlanıyoruz.

- I am really into soccer.
- I'm really into soccer.

Futbolla gerçekten ilgiliyim.

- He will play soccer tomorrow.
- She will play soccer tomorrow.

O yarın futbol oynayacak.

A complete soccer fan

Tam bir futbol hastası

We are soccer players.

Biz futbolcularız.

Ken always plays soccer.

Ken her zaman futbol oynar.

We played soccer yesterday.

Dün futbol oynadık.

I've always liked soccer.

Futbolu her zaman sevdim.

Tom doesn't like soccer.

Tom futbolu sevmiyor.

We like playing soccer.

Futbol oynamaktan hoşlanırız.

She's a soccer champion.

O bir futbol şampiyonudur.

She doesn't like soccer.

O futbolu sevmez.

Does Tom follow soccer?

- Tom futbol takip eder mi?
- Tom futbolu takip ediyor mu?

Do you watch soccer?

Futbol izler misin?

I played soccer yesterday.

Dün futbol oynadım.

Don't watch soccer anymore.

Artık futbol izleme.

She doesn't play soccer.

O futbol oynamaz.

Tom played soccer yesterday.

Tom dün futbol oynadı.

Americans call football soccer.

Amerikalılar football'a soccer diyor.

Europeans call soccer football.

Avrupalılar soccer'a football diyor.

I like soccer best.

En çok futbolu severim.

Do you play soccer?

Futbol oynar mısın?

I'm good at soccer.

Ben futbolda iyiyim.

I can play soccer.

Ben futbol oynayabilirim.

I always liked soccer.

Futboldan her zaman hoşlandım.

Don't you watch soccer?

Futbol izlemiyor musun?

Tom didn't play soccer.

Tom futbol oynamadı.

I don't play soccer.

Ben futbol oynamam.

I don't like soccer.

Futbolu sevmiyorum.

I still play soccer.

Hala futbol oynarım.

He'll play soccer tomorrow.

Yarın futbol oynayacak.

- I like football.
- I love football.
- I love soccer.
- I like soccer.

- Futbolu severim.
- Futbolu seviyorum.
- Ben futbolu seviyorum.

- Who's your favorite soccer player?
- Who's your favourite football player?
- Who is your favorite soccer player?
- Who's your favourite soccer player?
- Who is your favourite soccer player?

Gözde futbol oyuncun kim?

Topically during sports like soccer.

aniden yırtılabilir ya da parçalanabilir.

But not in soccer but

fakat bunu futbol yerine

Tom leads the soccer team.

- Tom futbol takımını yönetiyor.
- Tom futbol takımına önderlik ediyor.

I prefer soccer to baseball.

Futbolu beyzbola tercih ederim.

They became professional soccer players.

- Onlar profesyonel oyuncu oldu.
- Profesyonel futbolcu oldular.

He will play soccer tomorrow.

O yarın futbol oynayacak.

It's the soccer match tomorrow.

Yarın futbol maçı.

He is good at soccer.

O, futbolda iyi.

Soccer is an old game.

Futbol eski bir oyundur.

Soccer is my favorite game.

Futbol benim en sevdiğim oyun.

When do they play soccer?

Onlar ne zaman futbol oynar?

He is a soccer player.

O bir futbol oyuncusu.

He likes soccer a lot.

O, futbolu çok seviyor.

Tom made the soccer team.

Tom futbol takımı kurdu.

Tom is good at soccer.

Tom futbolda iyidir.

There's a soccer match tomorrow.

Yarın bir futbol maçı var.

I love watching soccer games.

Futbol oyunlarını izlemeyi severim.

You play soccer, don't you?

Sen futbol oynuyorsun, değil mi?

My dad doesn't like soccer.

Babam futbolu sevmez.

I like to play soccer.

Futbol oynamak hoşuma gidiyor.

Tom has three soccer trophies.

Tom'un üç futbol kupası var.

Do you like playing soccer?

Futbol oynamaktan hoşlanır mısın?

Mary is a soccer mom.

- Meryem klasik bir orta sınıf Amerikan annesi.
- Mary saçını süpürge eden bir anne.

Girls can play soccer too.

Kızlar da futbol oynayabilir.

The soccer ball is round.

Futbol topu yuvarlaktır.

They are playing soccer somewhere.

Onlar bir yerde futbol oynuyor.

I've never played soccer before.

Daha önce hiç futbol oynamadım.

She loves to play soccer.

O futbol oynamayı sever.

She will play soccer tomorrow.

O yarın futbol oynayacak.

Soccer is a team sport.

Futbol bir takım sporudur.

The soccer tryouts are today.

Futbol seçmeleri bugün.

Tom kicked the soccer ball.

Tom futbol topuna tekme attı.

I play soccer every day.

Her gün futbol oynarım.

Tom used to play soccer.

Tom futbol oynardı.

Soccer is an exciting game.

Futbol heyecan verici bir oyundur.

Ken plays soccer every day.

Ken her gün futbol oynar.

The soccer game is tomorrow.

Futbol oyunu yarın.