Translation of "Pears" in Turkish

I eat pears.

Ben armut yerim.

Do you like pears?

Armut sever misin?

These pears are great.

Bu armutlar harika.

You cook turkey with pears.

Armutlu hindi pişiriyorsun.

How much are the pears?

Armut ne kadar?

You will eat my pears.

Armutlarımı yersin.

How are prickly pears eaten?

Kaynanadili nasıl yeniyor?

I got the pears for nothing.

Ben armutları boşuna aldım.

Pears are canned in this factory.

Armutlar bu fabrikada konservelenir.

I'd like to buy some pears.

Biraz armut almak istiyorum.

The pears of Korla are really sweet.

Korla armutları gerçekten tatlıdır.

There are some pears in the box.

Kutuda birkaç armut var.

Emilien wants to eat fried prickly pears.

Emilien kızarmış dikenli incir yemek istiyor.

I caught him stealing pears in the orchard.

Onu bahçede armutları çalarken yakaladım.

Look boys; this bag is full of pears.

Bakın gençler, bu çanta armutlarla dolu.

I ask about apples, and you answer me about pears.

Ben sana elmalar hakkında soru soruyorum ve sen bana armutlar hakkında yanıt veriyorsun.

The pears we eat in Japan look almost like apples.

Bizim Japonya'da yediğimiz armutlar neredeyse elmaya benziyorlar.

I will not eat the pears if they are not peeled. I don't like them.

Eğer soyulmuş değillerse armutları yemeyeceğim. Onları sevmiyorum.

John has five apples. He gives one to Mary. How many pears are left in the bag?

John'un beş elması var. Birini Mary'ye verir. Çantada kaç tane elma kalır?

Tom sells apples for $5 and pears for $3.50. If 370 fruits were sold for a total of $1415, how many apples were sold?

Tom 5 dolara elma ve 3.50 dolara armut satmaktadır. Toplam 1415 dolara 370 meyve satılmışsa kaç tane elma satıldı?