Examples of using "Noisy" in a sentence and their turkish translations:
Burası çok gürültülü.
O gürültülüydü.
Helikopterler gürültülüdür.
Sen çok gürültülüsün.
Sen çok gürültücüsün.
Gürültücü yavrularla olmaz.
O ne gürültücü!
Yan komşu gürültülü.
Biz oldukça gürültülüydük.
Burası gürültülü.
Komşular gürültücü.
Lütfen, gürültü yapma.
Tom çok gürültücü.
Motor gürültülüdür.
Çocuklar gürültülü.
Burada gürültülü olmayın.
Aniden gürültülü oldu.
Tom gürültülü şehirleri sevmiyor.
Son derece gürültülüydü.
- Burası gerçekten gürültülü.
- Burada gerçekten gürültülü.
Tom çok gürültücü.
- Tom çok gürültülüydü.
- Tom çok gürültücüydü.
- Tom çok gürültü yapan bir çocuktu.
- Tom çok gürültücü bir çocuktu.
O cadde çok gürültülü.
Gürültü yapmamalısın.
Onun müziği çok gürültülü.
Gürültü yapan çocuklara katlanamıyorum.
Şu sokak çok gürültülüydü.
İnşaat kamyonları gürültülü.
Burası çok gürültülü.
Burası çok gürültülü.
Çok gürültücü olma, lütfen.
Bugün sınıf gürültülüydü.
Uyumak için çok gürültülü.
Ben gürültülü çocuklara tahammül edemem.
Bazı komşular çok gürültülüdür.
Çocuklar yine gürültü yaptılar.
Araçlar burada gürültülüler.
Radyo çok sesli.
Yol silindiri gürültülü.
Bu kamyon çok gürültülü.
Bazı gürültülü komşularım var.
Bu yer gerçekten gürültülü.
Bu elektrikli süpürge, gürültülüdür.
Bu cadde nasıl da gürültülü!
Lütfen çok gürültülü olma.
Neden çok gürültülüsün?
Turistler çok gürültücüler.
Tom çok gürültülüydü.
Gürültülü kulaklıklar bu adamın.
Japonya oldukça gürültülü bir ülkedir.
Orada çok gürültülüydü.
Onlar çok gürültülüler; Konsantre olamıyorum.
Gürültü yapma ya da dışarı çık.
Benim üst kattaki komşularım çok gürültücüdür.
Burası benim için çok gürültülü.
O gürültülü oldukları için onları cezalandırdı.
Neden bu kadar gürültülü davranıyorsun?
Asla bu odada gürültü yapmayın.
Bu odada gürültü etmeyin.
O gürültülü oldukları için onları uyardı.
Hepiniz daha az gürültülü olabilir misiniz?
Gürültülü makine sessizliği bozuyor.
Tom çok gürültücü, değil mi?
Erkekler kızlara göre gürültülü ve kabadır.
Bu yer benim için çok gürültülü.
Bu çevre geceleyin son derece gürültülüdür.
Mahalle nasıl? Sakin mi? Gece gürültülü mü?
- Onunla karşılaştırıldığında çok gürültücüydü.
- Onunla kıyasla çok gürültücüydü.
Burasını çok gürültülü bulmuyor musun?
Gürültülü olmayan parka gidelim.
Öğretmen, gürültücü olduğu için sınıfını azarladı.
Gürültülü bir odada çalışırdım.
O cadde gün boyunca çok gürültülüydü.
Böylesine gürültülü bir yerde yaşamaktan nefret ediyorum.
Benim düşünceme göre, doğu müziği fazla gürültülüdür.
Lütfen daha yüksek sesle konuş. Burası çok gürültülü.
Gürültülü müzik, rock gibi, sevmiyorum.
O kadar çok gürültülüydü ki konuşamadık.
Tom buranın gürültülü olacağı konusunda beni uyardı.
Yeni komşularınız gürültülü partileriniz hakkında şikayet ettiler.
Annem gürültücü olmamamı söyledi.
Tom Mary'yi çok gürültülü olmaması için uyardı.
Tom Mary'ye çok gürültülü olmamasını söyledi.
Boston'un gürültülü bir şehir olduğunu düşünüyor musun?
O kadar gürültülüydü ki konsantre olamadım.
Tom Mary'den çok gürültülü olmamasını istedi.
Tom'a bu kadar gürültülü olmamasını söyledim.
Burası fazla gürültülü. Başka bir yere gidelim.
Odayı değiştirmek istiyoruz, çok gürültülü.
Tom'un çok gürültülü davrandığı hakkında hiçbir fikri yoktu.
Dışarısı gürültülü olduğu için iyi uyuyamadım.
O şamatacı ama yoksa çok kibar bir çocuk.