Examples of using "Necessity" in a sentence and their turkish translations:
Gıda temel bir gerekliliktir.
Oraya gitmem gerektiği için gittim.
bireysel ayrıcalığımıza bir tehdit olarak değil de
Var olmasını sağlayan şey gerekliliktir.
Eğitimin gerekliliğini anlıyoruz.
Ölçüde doğruluk gereklidir.
- İcat, ihtiyaçtan doğar.
- Bütün icatlar ihtiyaçtan doğar.
- İhtiyaç icadın anasıdır.
Sanat bir lüks değil fakat bir gerekliliktir.
bir olasılık planının gerekliliğini ortaya koyuyor.
Bir bilgisayar şimdi mutlak bir ihtiyaçtır.
Zorunluluktan beyaz bir yalan söyledi.
Mahkemeye gitti ve "askeri gereklilikler" hikayesini anlattı
- Onu yapmana gerek yok.
- Onu yapman gereksiz.
Karısı zorunluluktan dolayı işe başlamıştır.
Sanatı lüks mü yoksa ihtiyaç olarak mı görüyoruz?
O çok sıkıntıdaydı ama mecbur olduğu işi isteyerek yaptı.
Gerekliliğin icadın anası olduğu fikrindeyim.
Amerika Birleşik Devletleri'nde otomobil bir lüks değil, bir gerekliliktir.
Benim oraya gitmekten başka seçeneğim yoktu.