Translation of "Mixed" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Mixed" in a sentence and their turkish translations:

- I am all mixed up.
- I'm all mixed up.

- Tamamen kafam karıştı.
- Ben karman çormanım.
- Aklım karmakarışık.

- The movie received mixed reviews.
- The film received mixed reviews.

Film karışık eleştiriler aldı.

Tom had mixed feelings.

Tom'un karmaşık duyguları vardı.

I had mixed feelings.

Karışık duygularım vardı.

Asian markets were mixed.

Asya pazarları karışıktı.

Energy stocks were mixed.

Enerji stokları karışıktı.

I have mixed emotions.

Karışık duygularım var.

- I have mixed feelings about that.
- I have mixed feelings about it.

Onun hakkında karışık duygularım var.

- I have mixed feelings about this.
- I have mixed emotions about this.

Bunun hakkında karışık duygularım var.

Kind of all mixed together.

hepsi iç içe geçmiştir.

But our customs are mixed

Ama adetlerimiz karma karışık

He mixed sugar with milk.

Sütle şekeri karıştırdı.

Tom mixed himself a drink.

Tom kendine bir içki karıştırdı.

I'm getting all mixed up.

Karman çorman alıyorum.

She gave him mixed signals.

O, ona karışık sinyaller verdi.

The book received mixed reviews.

Kitap karışık eleştiriler aldı.

I mixed myself a drink.

Kendime bir içki karıştırdım.

The film received mixed reviews.

Film karışık eleştiriler aldı.

The bartender mixed the drinks.

Barmen içecekleri karıştırdı.

So it's a very mixed bag.

Bu yüzden karmaşık bir durum.

But night is a mixed blessing.

Ama gecenin olumsuz yanları da var.

We were mixed with regular prisoners.

diğer tutuklularla bir arada kalırdık.

The teacher mixed up our names.

Öğretmen bizim adlarımızı karıştırdı.

Our feelings towards him are mixed.

Ona karşı duygularımız karışık.

I have mixed feelings about it.

Onun hakkında karışık duygularım var.

I have mixed feelings about this.

Bu konuda karışık duygularım var.

I kind of have mixed emotions.

Karmaşık duygular içindeyim.

As if some traces are mixed here

burada biraz izler karışmış sanki

She mixed the butter and sugar together.

Tereyağı ve şekeri birbirine karıştırdı.

He is mixed up with something shabby.

Eski püskü bazı şeylerle karıştırdı.

She mixed him up with someone else.

Onu başka biriyle karıştırdı.

Have you ever mixed chilli with mustard?

Hiç hardal ile biberi karıştırdın mı?

90 over 90 under 30 - mixed martial arts.

90, 90 üzeri, 30 altı - karma dövüş sanatları.

Again, this is an event that mixed Islam

Yine İslamiyetle karıştırılan bir olaydır bu

She frequently gets sugar and salt mixed up.

O sık sık şekeri ve tuzu karıştırır.

I'm sorry. I got you two mixed up.

Özür dilerim. İkinizi karıştırdım.

Mary mixed the ingredients to make a cake.

Mary bir pasta yapmak için malzemeleri karıştırdı.

- I'm sorry I got you mixed up in this.
- I'm sorry that I got you mixed up in this.

Sizi buna karıştırdığım için üzgünüm.

But you might notice they’re a little mixed up

ama biraz karmaşık olduğunu farketmişsinizdir.

Stock prices were mixed on the Tokyo market today.

Bugün Tokyo piyasasında hisse senedi fiyatları karışıktı.

The papers were mixed together in a big box.

Gazeteler büyük bir kutuda birbirine karıştırıldı.

The outcome of the elections is a mixed bag.

Seçimlerin sonucu çok karışıktır.

Once again he wrote a song using mixed metaphors.

Bir kez daha karmaşık metaforlar kullanarak bir şarkı yazdı.

Diana beat the eggs and I mixed the cake.

Diana yumurtaları çırptı ve keki karıştırdı.

These mixed-race slaves are related to the slave masters

Bu melez ırklı kölelerin köle sahipleriyle kan bağları vardı

Everybody in my family is genotypically and phenotypically mixed-race.

Ailemdeki herkes genotipik ve fenotipik olarak karışık ırktır.

Alcohol mixed with energy drinks can be a dangerous combination.

Enerji içecekleri ile karışık bir alkol tehlikeli bir kombinasyon olabilir.

Due to the rain, my plans were completely mixed up.

Yağmur nedeniyle planlarım tamamen karıştı.

The news of Layla's pregnancy was met with mixed reactions.

Leyla'nın gebeliği haberi karışık tepkilerle karşılandı.

I mixed milk and chocolate powder together and then added water.

Süt ve çikolata tozunu birbirine karıştırdım ve daha sonra su ekledim.

Although Takahashi looks completely Asian, I've heard he's of mixed blood.

Tamamen Asyalı gibi görünmesine rağmen Takahaşi'nin melez olduğunu duydum.

Relations between the Soviet Union and the western Allies were mixed.

Sovyetler Birliği ve Batılı Müttefikler arasındaki ilişkiler karmaşıktı.

Cultures of the East and the West are mixed in this country.

Bu ülkede Batı ve Doğu kültürleri kaynaşmıştır.

After you've mixed everything well, add salad dressing and a little pepper!

Her şeyi iyice karıştırdıktan sonra, salata sosu ve biraz biber ekleyin!

Soult’s record as a Marshal was mixed – a brilliant and intelligent organiser, whose

bir Marshal olarak SOULT rekor karışık oldu -.. kimin yeteneği master-inme teslim veya zamanla azaldı, zafer askerlerine ilham

The downside, well, it's how thoroughly work gets mixed up with my private life.

İşin kötü tarafı, mesleğimin ve özel hayatımın bu derece birbirine karışıyor olması.

Did you know that if you mixed red and blue paint you obtained purple?

Kırmızı ile mavinin karışımından mor elde edildiğini biliyor muydun?

This was the most ignominious chapter of Soult’s mixed record in the Peninsula: five years

Bu, Soult'un Yarımada'daki karma sicilinin en aşağılayıcı bölümüydü:

- You sound confused.
- You're mixing things up.
- You're conflating things.
- You're getting something mixed up.

Kafası karışmış görünüyorsun.

The results of the experiment were mixed. Some participants reacted positively, but others offered severe criticism.

Deneyin sonuçları karışıktı. Bazı katılımcılar olumlu tepki verdiler ama diğerleri ağır eleştiri sundular.

Have you ever got in your car after a long absence and got the brake mixed up with the accelerator?

Sen hiç uzun bir aradan sonra arabana bindin mi ve frenle gazı karıştırdın mı?

You should be more careful about what you say in mixed company. I know you're just joking, but not everyone would understand.

Sen karma şirkette söylediklerin konusunda daha dikkatli olmalısın. Ben sadece senin şaka yaptığını biliyorum, ama herkes anlamayacaktır.