Examples of using "Mike" in a sentence and their turkish translations:
Mike gülümsedi.
Mike gülüyor.
Mike her zaman sakin kalır.
Hiç etkilenmedi.
- Mike iyi şarkı söylüyor.
- Mike iyi şarkı söyler.
Ne haber, Mike?
Günaydın Mike
Mike kedileri sever.
Merhaba, ben Mike.
Mike alkollü içkileri içmeyi bıraktı mı?
Mike, bu kitap senin mi?
Mike içmeyi bıraktı mı?
- Mike Japonca'yı iyi konuşuyor.
- Mike iyi Japonca konuşur.
- Mike Japoncayı iyi konuşur.
- Mike onu Ned diye çağırır.
- Mike ona Ned der.
Mike çok iyi yüzer.
Nasılsın, Mike?
Hiroshi "Bak, Mike!" diye bağırıyor.
Güvenini kaybetme, Mike.
Mike'ın iki kız arkadaşı var.
Mike kedi sever.
Ona Mike diye sesleniriz.
Onu Mike olarak çağırırım.
Herkese merhaba, ben Mike'ım.
Mike başkan seçildi.
Merhaba çocuklar, ben Mike.
Mike, nasıl gidiyor?
Mike takımımızın kaptanıdır.
Mike'ın güzel bir raketi var.
- Mike iyi beyzbol oynayamaz.
- Mike, iyi beyzbol oynayamaz.
Mike öfkeli bir görüntü takındı.
Mike hayvanları çok fazla severdi.
Mike dün çok hızlı koştu.
Mike basketbol oynamayı seviyor.
Mike'ın iki sevgilisi var.
- Mike ve Ken arkadaştırlar.
- Mike ve Ken arkadaşlar.
Onu duydun mu, Mike?
Mike Tyson bir boksördür.
- Mike Tyson kimi ısırmıştı?
- Mike Tyson kimi ısırdı?
- Mike'a telefon etmeliydin.
- Mike'a telefon etmeliydim.
- Mike, bu senin kitabın mı?
- Mike, bu kitap senin mi?
- Mike ile arkadaşım.
- Mike'ın arkadaşıyım.
Mike ile konuşabilir miyim?
Merhaba, benim adım Mike.
Bu senin kitabın mı, Mike?
Mike köpeğine Spike adını verdi.
Mike sadece şişe su içer.
Tom Mike'dan daha uzun.
Sami, Mike Tyson'a benziyor.
Mike dün uygulamaya katılmadı.
Mike böyle bir şey yapmış olamaz.
bakım ve onarımdan sorumlu Mike
Mike ile konuşabilir miyim, lütfen.
Mike, geleceğini söyledi.
Mike Pazartesi basketbol çalışmaz.
Mike neredeyse her gece dışarda yer.
Mike çocuğa doğru yanaştı.
Mike geçen yaz Kyoto'ya gitti.
Mike, kendi sınıfında en hızlı koşar.
Sağ ol, Mike. Tavuk sevmem.
Kim daha ağırdır, Ben mi yoksa Mike mı?
Mike Yumi ile konuşurken eğlendi.
Mike, müdürümüz, Bay Ogaki'yi ziyaret etti.
Ben Mike. Hiroshi orada mı?
Mike "Evet, portakal suyu lütfen" dedi.
Mike, senin telefonunu ödünç alabilir miyim?
Mike'ın Florida'da arkadaşları var.
Mike alkollü içkileri içmeyi bıraktı mı?
- Mike okula otobüsle gider.
- Mike otobüsle okula gider.
Mike'ın basketbolu sevdiğini biliyorum.
Arthur Mike kadar mutlu değil.
Mike kendini nasıl savunacağını bilir.
Mike pazartesi günleri basketbol oynamaz.
Tom Mike'ın seni sevdiğini söyledi.
Mike rahatsız edilmemesini rica etti.
Mike'ın bana yardım etmesini rica ettim.
Mikrofonu ona uzattım.
"Evet, portakal suyu lütfen," diyor Mark.
Mikrofonu Tom'a verdim.
Tom ve Mike tek yumurta ikizidirler.
Mike bizim müdürümüz olan Bay Ogaki'yi ziyaret etti.