Examples of using "Microbes" in a sentence and their turkish translations:
Mikroplar, planktonlar ve balıklar.
Mikroplar ve bakteriler arasındaki fark nedir?
çürüdüğünde atmosfere geri döner.
Belki de bu, gözden ve gönülden uzak mikroplar
mikropların gelmesini ve karbonun tümünü
en güçlü mikrop bile onu kolayca ayrıştıramaz.
Ondaki tüm mikropları öldürmek için suyu kaynatıyorsun.
Şimdiye kadar dünyada mikropları bulduğumuz
Bu mikroplar ve etraflarında meydana gelen kimyasal işlemler
mikroplar atıkları etkili bir şekilde parçalayamazlar.
Tatoeba'daki cümleler mikroplar gibi. Faydalı olanlar var fakat aynı zamanda zararlı olanlar da var.