Examples of using "Mess" in a sentence and their turkish translations:
- Ne dağınıklık!
- Bu ne dağınıklık?
Karmaşa olmasın
O pisliği temizleyin.
Benimle uğraşma.
Şu dağınıklığa bak.
Onunla dalaşma.
Karışıklık için üzgünüm.
Bu karmaşa nedir?
Sen bir pisliksin.
Karışıklığı maruz görün.
Bu bir karmaşa.
Karışıklık için üzgünüm.
- Odam dağınık.
- Odam darmadağın.
Onunla dalaşmamalısın.
- Tom ile uğraşma.
- Tom'a bulaşma.
- Ortalığı batırıyorsun.
- Etrafı dağıtıyorsun.
Sen berbat görünüyorsun.
Ne korkunç bir karmaşa!
Onun odası dağınık.
Bu pisliği temizle.
Bu karmaşaya Tom neden oldu.
Yüzüne gözüne bulaştırma.
Bu bir karışıklık.
Karmaşa yapmayın.
Onu berbat etme.
- Bizimle uğraşma.
- Bize bulaşma.
Tom bir pislik.
Saçınız bir karmaşa.
Onlarla dalaşma.
Onunla dalaşma.
Afrikalılara bulaşma.
Büyük bir karışıklık oldu.
Bu hâlâ bir karmaşa.
Ne karışıklık!
Bu pisliği sen yaptın.
Sen kendi pisliğini temizle.
Saçım dağınık.
Bu pisliği temizleyelim.
Bana bulaşma, Tom!
Tom'a bulaşmamalısın.
Ev karışık.
Oda karışık.
Bu yer karışık.
Saçın karışık.
Onun saçı bir karışıklıktı.
Bu oda bir karmaşa.
- Biz Ruslarla dalaşmayın!
- Biz Ruslara bulaşmayın.
- Biz Ruslarla şaka olmaz.
Bu karışıklığı kim düzeltebilir?
Başka bir karmaşa içine girdim.
Bu gerçek bir karışıklık.
Senin evin bir pislik.
Bünyemi bozma.
Ben karışıklık için özür dilerim.
Pisliği temizledim.
Bunun bir karmaşa olduğunu biliyorum.
Bizimle dalaşmamalısın.
Onlarla dalaşmamalısın.
Benimle dalaşmamalısın.
Onunla dalaşmamalısın.
Tom pisliği temizledi.
Tekrar işi berbat ettim mi?
- Burada bir karmaşa.
- Burası bir karmaşa.
- Burası darmadağınık.
Bu pislikten bıktım.
Evim çok dağınık.
Hayatım berbattı.
Mary'nin evi bir kargaşa.
Dairem geçek bir karışıklık.
Odam gerçek bir karışıklık.
Karışıklık için üzgünüm.
Karışıklık için üzgünüm.
Sami dağınıklığı temizledi.
Sami'nin arka bahçesi berbat durumda.
Benimle alay etme, Tom.
O, pisliği temizlememe yardım etti.
Bu karışıklık için kim sorumluluk alıyor?
Onu yüzüne gözüne bulaştırdın.
- Tom yemekhanede.
- Tom yemek salonunda.
Pisliği temizleyebilir misin?
Bu karışıklıktan sen sorumlu değilsin.
Odam bir karışıklık olmalı.
Tom'un dairesi gerçek bir mezbelelik.
Bu karışıklığı toparlayabilir misin?
Hayatım böyle bir karmaşa.
Onlar zaten pisliği temizledi.
Berbat edeceğini biliyordum.
Bunu berbat ettim.
O pisliği temizlemiyorum.
- Ben oyalanmak istemiyorum.
- Ben ağırdan almak istemiyorum.
Bu kirliliği temizlememe yardımcı ol.
Tom'un odası gerçek bir karmaşa.
O, hızla kirliliği temizledi.
Bu pisliği temizlemen gerekir.
Oda tam bir karışıklıktı.
Odamın bir karmaşa olduğunu biliyorum.
Bu karışıklık için Tom'u sorumlu tutuyorum.
Odam tam bir karmaşa.
İnsanlar yüzüne gözüne bulaştırdığında gülerim.
Burada gerçek bir karmaşa.
Bu karmaşadan sorumlu musunuz?