Translation of "Lucky" in Turkish

0.019 sec.

Examples of using "Lucky" in a sentence and their turkish translations:

- You lucky devil!
- How lucky!
- Lucky you!

Ne kadar şanslısın!

- You're lucky.
- You are lucky.

Şanslısın.

- She is lucky.
- She's lucky.

O şanslıdır.

- I'm lucky.
- I am lucky.

Ben şanslıyım.

- Tom's lucky.
- Tom is lucky.

Tom şanslı.

- We were lucky.
- We're lucky.

Şanslıydık.

- I'm very lucky.
- I'm really lucky.

- Gerçekten şanslıyım.
- Gerçekten çok şanslıyım.

- I'm pretty lucky.
- I'm quite lucky.

Oldukça şanslıyım.

- You're really lucky.
- You're really lucky!

Gerçekten şanslısın.

- I was lucky.
- I got lucky.

Ben şanslıydım.

- He was lucky.
- That was lucky.

O şanslıydı.

Lucky fly.

Şanslı sinek.

How lucky!

Ne kadar şanslı!

They're lucky.

Onlar şanslılar.

We're lucky.

Biz şanslıyız.

- He's so lucky!
- What a lucky guy!

- Amma şansı var!
- Adamda ne kısmet varmış!

- I was very lucky.
- I've been very lucky.
- I've been really lucky.

Ben çok şanslıydım.

- Who's the lucky one?
- Who is the lucky guy?
- Who's the lucky guy?

Şanslı olan kim?

- I'm feeling lucky today.
- I feel lucky today.

Bugün şanslı hissediyorum.

- I'm a lucky guy.
- I'm a lucky man.

Ben şanslı bir adamım.

- You're one lucky girl.
- You're a lucky girl.

Sen şanslı bir kızsın.

- Tom's lucky.
- Tom is fortunate.
- Tom is lucky.

Tom şanslı.

- Tom is very lucky.
- Tom is so lucky.

- Tom çok şanslı.
- Tom çok ballı.

- I've been fairly lucky.
- I've been quite lucky.

Oldukça şanslıydım.

- Do you feel lucky?
- Are you feeling lucky?

Kendini şanslı hissediyor musun?

I was lucky.

Ben şanslıydım.

She is lucky.

O şanslıdır.

Tom felt lucky.

Tom şanslı hissetti.

You're very lucky.

- Çok şanslısın.
- Çok ballısın.

We weren't lucky.

Şanslı değildik.

Tom got lucky.

Tom'un şansı yaver gitti.

I wasn't lucky.

Şanslı değildim.

I'm not lucky.

Şanslı değilim.

Tom seems lucky.

Tom şanslı görünüyor.

I'm lucky today.

Ben bugün şanslıyım.

Lucky, weren't they?

Onlar şanslı, değil mi?

Lucky, weren't you?

Şanslıydın, değil mi?

Lucky, aren't you?

- Şanslısın, değil mi?
- Şanslısınız, değil mi?

Are you lucky?

Sen şanslı mısın?

I feel lucky.

Ben şanslı hissediyorum.

We're really lucky.

Gerçekten şanslıyız.

I'm very lucky.

Ben çok şanslıyım.

You're so lucky.

Çok şanslısın.

We're so lucky.

Çok şanslıyız.

We've been lucky.

Şanslıydık.

They were lucky.

Onlar şanslıydı.

Aren't we lucky?

Şanslı değil miyiz?

Consider yourself lucky.

Kendini şanslı düşün.

Consider yourselves lucky.

Kendinizi şanslı düşünün.

I felt lucky.

Şanslı hissettim.

I'm feeling lucky.

Şanslı hissediyorum.

I'm just lucky.

Sadece şanslıyım.

You got lucky.

Şanslıydın.

You were lucky.

Şanslıydın.

He was lucky.

O şanslıydı.

We're just lucky.

Biz sadece şanslıyız.

Tom was lucky.

- Tom şanslı idi.
- Tom şanslıydı.

We got lucky.

Şansımız yaver gitti.

I'm quite lucky.

Oldukça şanslıyım.

You lucky bastard.

Seni şanslı piçsin.

Aren't you lucky?

Şanslı değil misin?

Tom seemed lucky.

Tom şanslı görünüyordu.

You're lucky, Tom.

Şanslısın, Tom.

She was lucky.

Şanslıydı.

I'm unbelievably lucky.

- İnanılmaz şanslıyım.
- Acayip şanslıyım.

- Who is the lucky guy?
- Who's the lucky guy?

Şanslı adam kim?

- Today's your lucky day.
- Today is your lucky day.

Bugün senin şanslı günün.

- You are a lucky man.
- You're a lucky man.

Şanslı bir adamsın.

- Today is my lucky day.
- Today's my lucky day.

Bugün benim şanslı günüm.

- I'm lucky to be alive.
- I'm lucky I'm alive.

Hayatta olduğum için şanslıyım.

- You're a very lucky lady.
- You are a very lucky woman.
- You're a very lucky woman.

Çok şanslı bir bayansın.

- Tom is a lucky guy.
- Tom is a lucky man.

Tom şanslı bir adam.

- I consider myself fairly lucky.
- I consider myself quite lucky.

Kendimi oldukça şanslı görüyorum.

How lucky you are!

Ne kadar şanslısın!

Suddenly I got lucky.

Birden şanslı oldum.

He considered himself lucky.

O kendini şanslı addetti.

Tom was very lucky.

Tom çok şanslıydı.

Tom sure is lucky.

Tom şanslı olduğundan emin.

How lucky I am!

Ne kadar şanslıyım!

I hope you're lucky.

Umarım şanslısındır.

Do you feel lucky?

Kendini şanslı hissediyor musun?

How lucky we are!

Ne kadar şanslıyız!

She was born lucky.

O şanslı doğdu.

Tom has been lucky.

Tom şanslıydı.

We've been so lucky.

Çok şanslıydık.

We're lucky, aren't we?

Şanslıyız, değil mi?

We got real lucky.

Biz gerçekten şanslıydık.

You got lucky today.

- Bugün şansın yaver gitti.
- Bugün şans yüzüne güldü.

You're lucky, aren't you?

Sen şanslısın, değil mi?

I'm a lucky man.

Ben şanslı bir adamım.

You're very, very lucky.

Sen çok, çok şanslısın.