Examples of using "Licenses" in a sentence and their turkish translations:
Birçok mühendis o felâket nedeniyle lisansını kaybetti.
Sürücü belgesine sahip olmayan birkaç arkadaşım var.
Tom ve Mary'nin hala sürücü ehliyeti olmadığını düşünmüştüm.
Kötü sürücülerin ehliyetleri onlardan alınmalıydı.