Translation of "Library" in Turkish

- Where is the library?
- Where's the library?

Kütüphane nerede?

- I'm at the library.
- I'm in the library.

Ben kütüphanedeyim.

- Tom walked into the library.
- Tom went into the library.
- Tom entered the library.

Tom kütüphaneye girdi.

It's a library,

Bu bir kütüphane,

At the library.

Kütüphanede.

- We are in a library.
- We're in a library.

Bir kütüphanedeyiz.

The new library is nicer than the old library.

Yeni kütüphane eskisinden daha güzel.

- I'm at the library.
- I'll be in the library.

Kütüphanede olacağım.

- I have been to the library.
- I was in the library.
- I was at the library.

Kütüphanedeydim.

- Tom is in the library.
- Tom is in his library.

Tom kütüphanede.

Where's the nearest library?

En yakın kütüphane nerededir?

These are library books.

Bunlar kütüphane kitabı.

Are these library books?

Bunlar kütüphane kitapları mı?

I'm at the library.

Ben kütüphanedeyim.

They're in the library.

- Onlar kütüphanedeler.
- Kütüphanedeler.

The library is upstairs.

Kütüphane üst katta.

The library is closing.

- Kütüphane kapanıyor.
- Kütüphane kapatılıyor.

It's a small library.

Bu küçük bir kütüphane.

It's a huge library.

Bu çok büyük bir kütüphane.

The library was empty.

Kütüphane boştu.

We're in a library.

Bir kütüphanedeyiz.

I'm in the library.

Ben kütüphanedeyim.

- He has gone to the library.
- He went to the library.

O, kütüphaneye gitti.

- Tom went to the library.
- Tom has gone to the library.

Tom kütüphaneye gitti.

- See you tomorrow at the library.
- See you tomorrow at the library!

Yarın kütüphanede görüşürüz.

The library has many books.

Kütüphanenin birçok kitabı var.

He is in his library.

O, kütüphanesindedir.

I'm studying in the library.

Kütüphanede çalışıyorum.

Don't leave library books here.

Kütüphane kitaplarını burada bırakma.

She lost many library books.

Bir sürü kütüphane kitabı kaybetti.

Some library books are treasures.

Bazı kütüphane kitapları hazinedir.

She went to the library.

O, kütüphaneye gitti.

I'll be in the library.

Kütüphanede olacağım.

Meet me at the library.

Benimle kütüphanede buluş.

The school has a library.

Okulun kütüphanesi var.

Tom was at the library.

Tom kütüphanedeydi.

You may use his library.

Onun kütüphanesini kullanabilirsin.

Tom went to the library.

Tom kütüphaneye gitti.

I went to the library.

Kütüphaneye gittim.

I was at the library.

Kütüphanedeydim.

Your library is your paradise.

Kütüphanen cennetindir.

Are you at the library?

- Kütüphanede misin?
- Kütüphanede misiniz?

I was in the library.

Kütüphanedeydim.

He is in the library.

O kütüphanede.

Tom's library card is expired.

Tom'un kütüphane kartının süresi dolmuş.

Are you in the library?

Kütüphanede misin?

Tom has quite a library.

Tom iyi bir kütüphaneye sahip.

You may use her library.

- Onun kütüphanesini kullanabilirsin.
- Onun kütüphanesini kullanabilirsiniz.

I study at the library.

Kütüphanede çalışıyorum.

Don't write in library books.

Kütüphane kitaplarına yazı yazmayın.

I forgot my library card.

Kütüphane kartımı unuttum.

I need a library card.

Bir kütüphane kartına ihtiyacım var.

The library is pretty small.

Kütüphane oldukça küçük.

Tom lost three library books.

Tom üç kütüphane kitabını kaybetti.

I live near the library.

Kütüphanenin yakınında yaşıyorum.

The school has no library.

Okulun kütüphanesi yok.

- Tom is at the library right now.
- Tom is at the library now.

Tom şu anda kütüphanede.

- She likes to go to the library.
- She likes going to the library.

Kütüphaneye gitmeyi sever.

- Talking in the library is not allowed.
- Talking in the library isn't allowed.

Kütüphanede konuşmaya izin verilmiyor.

- Tom likes going to the library.
- Tom likes to go to the library.

Tom kütüphaneye gitmekten hoşlanır.

- Tom is going back to the library.
- Tom went back to the library.

Tom kütüphaneye geri dönüyor.

- He often goes to the library by car.
- He often drives to the library.

Genellikle kütüphaneye arabayla gider.

- Tom is studying in the library now.
- Tom is now studying in the library.

Tom şimdi kütüphanede çalışıyor.

I'll join you in the library.

Kütüphanede size katılacağım.

Students have access to the library.

Öğrencilerin kütüphaneye erişimleri var.

I seldom go to a library.

Nadiren bir kütüphaneye giderim.

The library is now under construction.

Kütüphane şimdi yapım aşamasında.

The library is eighty years old.

Kütüphane 80 yıllıktır.

I have access to his library.

Benim onun kitaplığına erişimim var.

Several students came to the library.

Birkaç öğrenci kütüphaneye geldi.

We live near the large library.

Geniş kütüphanenin yakınında yaşıyoruz.

They have access to the library.

Onların kütüphaneye giriş izinleri var.

I only study in the library.

Yalnızca kütüphanede çalışırım.

The woman stands before the library.

Kadın kütüphanenin önünde duruyor.

We have a great school library.

Mükemmel bir okul kütüphanemiz var.

Reading is prohibited in this library.

Bu kütüphanede okumak yasaktır.

I borrow books from the library.

Kütüphaneden kitap ödünç alırım.

I have access to this library.

Bu kütüphaneye erişim imkânım var.

Were they in the library yesterday?

Onlar dün kütüphanede miydiler?

Does your school have a library?

Okulunun kütüphanesi var mı?

The computer is in the library.

Bilgisayar kütüphanededir.

There are students in the library.

Kütüphanede öğrenciler var.

Does the school have a library?

- Okulda kütüphane var mı?
- Okulun kütüphanesi var mı?

Tom may be at the library.

Tom kütüphanede olabilir.

Tom is still at the library.

Tom hâlâ kütüphanede.

They named the library after me.

Onlar kütüphaneye benim adımı verdiler.

The library is closed on Sundays.

Kütüphane pazar günleri kapalıdır.