Examples of using "Learned" in a sentence and their turkish translations:
Öğrendi.
Öğrendin.
Mary öğrendi.
Öğrendik.
Öğrendiler.
Biz İngilizce öğrendik.
Çabuk öğrendin.
Biz Fransızca öğrendik.
- Ders alınmıştı.
- Dersler çıkarıldı.
Çabuk bir biçimde öğrendi.
O hızlı bir şekilde öğrendi.
Tom, Fransızca öğrendi.
Sami onu öğrendi.
O, yüzmeyi öğrendi.
Birçok ders öğrendim.
Biz onun iyi olduğunu öğrendik.
Tom henüz Fransızca öğrenmişti.
Onu senden öğrendim!
Onu senden öğrendim.
Ben en iyisinden öğrendim.
Yeterince öğrendiğini düşünen hiçbir şey öğrenmedi.
Tom çok hızlı Fransızca öğrendi.
Şimdiden çok şey öğrendim.
Bu, öğrenilmiş davranış.
Şunu da öğrendik ki,
Bundan öğrendiğim şey,
hala öğrenemedik mi?
O, çok bilgilidir.
O yüzmeyi öğrendi.
Ben dersimi aldım.
Ne öğrendin?
Onlar hiçbir şey öğrenmedi.
Dersimi öğrendim.
Çok şey öğrendim.
Bugün bir şey öğrendim.
Tom işaret dilini öğrendi.
Birlikte İngilizce öğrendik.
Ben çok şey öğrendim.
Ben çok şey öğrendim.
Hiç kimse öğrenmiş olarak doğmaz.
O yüzmeyi öğrendi.
Dersimizi öğrendik.
Yaparak öğrendik.
Tom Fransızca öğrenmişti.
Hiçbir şey öğrenmedik mi?
Herhangi bir şey öğrendik mi?
Bir şey öğrenmedin mi?
Hiçbir şey öğrenmedin mi?
Biz birlikte Fransızca öğrendik.
Biz bir ders öğrendik.
Sami işaret dilini öğrendi.
- Yemek yapmayı öğrendim.
- Yemek pişirmeyi öğrendim.
İslam'ı öğrendim.
Rusça öğrendi.
İngilizce'yi böyle öğrendim.
Yazmayı hiç öğrenmedim.
Tom nasıl yüzeceğini öğrendi.
Dersini öğrenmen gerekirdi.
Onun hakkında çok şey öğrendim.
Tom'dan çok şey öğrendim.
Ben onu zor yoldan öğrendim.
Senden çok şey öğrendim.
Dersini öğrendiğini umuyorum.
Önce bisiklete binmeyi öğrendim. Sonra araba sürmeyi öğrendim.
Şunu öğrendim ki duygusal stres
2012'de Rusça öğrendim.
Öğrendiğim ikinci şey,
biz bunu 1980 yılından sonra öğrendik
O bilgili bir adam.
Dersini öğrendin mi?
Dersini aldın mı?
O öyle İngilizce öğrendi.
Ben en iyisinden öğrendim.
Ben yeni bir hile öğrendim.
Ben yeni bir teknik öğrendim.
Pek çok şey öğrendim.
Asla yüzmeyi öğrenmedim.
Ben hatalarımdan öğrendim.
Tom Mary'den stenografi öğrendi.
Onu ondan öğrendim.
Paris'te Fransızca öğrendim.
Bir şey öğrenmedin.
Bunu kabul etmeyi öğrendim.
Tüm öğrendiğim bu değil.
Ben Yunan kültürünü öğrendim.
O zor yolu öğrendi.
Onlara güvenmeyi öğrendim.
Onu okulda öğrendim.
Biraz Fransızca öğrendim.
Değerli bir ders öğrendim.
Yeni bir şey öğrendim.
Henüz çok şey öğrenmedim.
Ne öğrendin, Tom?