Translation of "Knelt" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Knelt" in a sentence and their turkish translations:

She knelt beside him.

O, onun yanında diz çöktü.

Tom knelt beside Mary.

Tom Mary'nin yanında diz çöktü.

We knelt down to pray.

Biz dua etmek için diz çöktük.

We all knelt down to pray.

Dua etmek için hepimiz diz çöktük.

You knelt down, begging God for forgiveness.

Diz çöktün, af için Tanrı'ya yalvarıyordun.

I knelt down to tie my shoes.

Ayakkabılarımı bağlamak için çömeldim.

Tom knelt down for a better look.

Tom daha iyi bir bakış için diz çöktü.

Tom knelt down and lifted up the floorboard.

Tom diz çöktü ve döşeme tahtasını kaldırdı.

- Tom knelt down.
- Tom dropped to his knees.

Tom diz çöktü.

She knelt down as she came into the church.

Kiliseye girince dizlerinin üstüne çöktü.

They knelt down and prayed that the war would end soon.

Onlar diz çöktü ve savaşın yakında sona ermesi için dua etti.

She knelt beside him and asked him what his name was.

O onun yanına diz çöktü ve onun adının ne olduğunu sordu.

Tom knelt down and picked up the pieces of the broken glass.

Tom diz çöktü ve kırık cam parçalarını aldı.

Tom knelt down next to Mary, checked for a pulse, and then looked up and shook his head.

Tom Mary'nin yanına diz çöktü, nabzını kontrol etti ve sonra baktı ve kafasını salladı.