Examples of using "Forgiveness" in a sentence and their turkish translations:
İsa affetmeyi öğretti.
Tom af istedi.
Ben senin affını diliyorum.
Biz af istiyoruz.
O, af istemiyor.
Affetme bir erdemdir.
Tom affedilmek için dua etti.
Leyla af dilemek için dua etti.
Dan Linda'nın affetmesi için yalvardı.
Benim için hiçbir af yok!
Tom, Mary'den af diledi.
Tom bağışlanma için Mary'ye yalvardı.
Affetmeniz için yalvarıyorum.
- Tom Allah'tan mağfiret diledi.
- Tom Tanrı'dan af diledi.
Neden onun affetmesini istemiyorsun?
Linda Dan'a affetmesi için ağlaya ağlaya yalvardı.
Diz çöktün, af için Tanrı'ya yalvarıyordun.
Af istemek zorunda değilsin.
Prenses imparatordan af diledi.
Ben yaptığım hata için af diledim.
Sadece affetmek, sonsuz intikam döngüsünü kırabilir.
Tom'a gitmeli ve ondan af dilemelisin.
Af istemek izin almaktan daha kolaydır.
Sizi bu kadar zaman beklettim, yalvarırım affedin.
Affınıza sığınıyorum. Sözlerimi geri alıyorum.
Sen boşuna af diliyorsun; senin hareketin affedilemez.
Özür dilemesine rağmen, hâlâ öfkeliyim.
Bazen af istemek izin istemekten daha kolaydır.
Tom Mary'ye bazen yapmak zorunda olduğumuz bütün şeyin af dilemek olduğunu söyledi.
Onun affını istiyorsan yaptığını itiraf etmelisin.
Tanrıdan bir bisiklet istedim ama Tanrı'nın o şekilde çalışmadığını biliyorum. Bu yüzden bir bisiklet çaldım ve af diledim.
Tanrı'dan bir bisiklet istedim ama bunun onun yöntemi olmadığını fark ettim. Böylece bir bisiklet çaldım ve Tanrı'dan af diledim.
Ben gençken bir bisiklet için dua ederdim. Sonra Allah'ın bu şekilde çalışmadığını fark ettim. Bu yüzden bir bisiklet çaldım ve affetmesi için dua ettim.