Translation of "Jumper" in Turkish

His jumper is grey.

Kazağı gri.

Tom is an extraordinary jumper.

- Tom olağandışı bir atlamacıdır.
- Tom olağanüstü bir atlamacıdır.

Your jumper is more colourful than mine.

Senin kazağın benimkinden daha renkli.

The colder it got, the more I wanted a jumper.

Ne kadar çok soğuk olursa, o kadar çok bir kazak isterim.

- Tom put on a warm sweater.
- Tom put on a warm jumper.

Tom bir kazak giydi.

Tom always keeps a set of jumper cables in the trunk of his car.

Tom arabasının bagajında daima akü takviye kablosu bulundurur.

- I bought myself a sweater this morning.
- I bought myself a jumper this morning.

Bu sabah kendime bir kazak aldım.

- This sweater is too tight for me.
- This jumper is too tight for me.

Bu kazak benim için çok dar.

Don't forget to ask the seller if the jumper can be put in with the washing.

Satıcıya bebek önlüğünün çamaşırla birlikte konulabilip konulamayacağını sormayı unutma.

- I'm wearing a sweater because I'm cold.
- I'm wearing a sweater because I feel cold.
- I'm wearing a jumper because I'm cold.

Üşüdüğümden dolayı bir kazak giyiyorum.