Examples of using "Introduced" in a sentence and their turkish translations:
Tom kendini tanıttı.
Tanıştırıldık.
O kendini tanıttı.
Yanni kendini tanıttı.
Kendini tanıtmalıydın.
Kendimi tanıtmalıydım.
Biz resmen tanıştırılmadık.
Biz tanıştırılmadık.
- O, nişanlısını tanıttı.
- Yavuklusunu tanıttı.
- Sözlüsünü tanıttı.
Tom ailesini tanıttı.
Tom bana kız kardeşini tanıttı.
Beni kız kardeşiyle tanıştırdı.
Nike swoosh'tur.
O beni Sue'ya tanıttı.
Çay Çin'den getirildi.
Tom herkese kendini tanıttı.
Tom kendini Mary'ye tanıttı.
O, kendini onlara tanıttı.
Tom'u Mary'ye tanıştırdım.
Tom bana Mary'yi tanıttı.
Tom beni Mary'ye tanıttı.
Biz resmen tanıştırılmadık.
Tom Mary'yi John'a tanıttı.
Tom bana kendisini tanıttı.
Fadıl, Dania'yı Rami'yle tanıştırdı.
Fadıl, Leyla'yı Rami'yle tanıştırdı.
Kendimi herkese tanıttım.
Kendimi Tom'a tanıtmıştım.
Tom kendini Fransızca tanıttı.
Kendilerini herkese tanıttılar.
Seni Tom'la kim tanıştırdı?
Tanıştırıldığımızı sanmıyorum.
Okullara cinsellik eğitimi getirdik
Mary'yi Anneme ve babama tanıttım.
Kongreye bir yasa tasarısı sundular.
Beni kız kardeşiyle tanıştırdı.
Beni babasıyla tanıştırdı.
O, kız kardeşini benimle tanıştırdı.
Beni kız kardeşiyle tanıştırdı.
O, beni ebeveynlerine tanıttı.
Tanıştırıldığımıza inanmıyorum.
O, hanımefendiyi bana tanıttı.
Tom Mary'yi ailesine tanıttı.
Tom Mary'yi arkadaşlarına tanıştırdı.
O kız kardeşini benimle tanıştırdı
O beni erkek kardeşi ile tanıştırdı.
Kendimizi birbirimize tanıttık.
Patateslar Japonya'ya ne zaman getirildiler?
Tom beni oda arkadaşıyla tanıştırdı.
Mary beni oda arkadaşına tanıttı.
Kızını bana tanıttı.
O, kız kardeşini ona tanıttı.
Tom Mary'yi annesine tanıttı.
Tom Mary'yi ailesine tanıttı.
O beni kızıyla tanıştırdı.
Tom Mary'yi kızıyla tanıştırdı.
Tom beni kızı ile tanıştırdı.
Tom beni ailesine tanıttı.
Tom'u ailemle tanıştırdım.
Bu hastalık turistler tarafından getirildi.
Tom beni kız kardeşiyle tanıştırdı.
Bu kıza kendini tanıtmalıydın.
Tom odadaki herkese kendini tanıttı.
Kendimi odadaki herkese tanıttım.
Bu yüzden evde, günün sonunda 15 dakikalığına
O beni güzel bir kızla tanıştırdı.
Geçen hafta onu seninle tanıştırmıştım.
Beni Tom'a tanıttığın için sevindim.
O beni bütün arkadaşlarıyla tanıştırdı.
Tom Mary'yi bütün arkadaşlarına tanıştırdı.
Tom beni bütün arkadaşlarına tanıştırdı.
Babamı öğretmenle tanıştırdım.
Resmen tanıştırıldığımıza inanmıyorum.
Dan, Linda'yı Mat ve Rita'ya tanıttı.
Yukichi Fukuzawa Batı fikirlerini Japonya'ya tanıttı.
Dan, senatör Linda Jones'la tanıştırıldı.
Kahve, Avrupa'ya Arabistan'dan tanıtıldı.
Budizm 538 yılında Japonya'ya tanıtıldı.
Tom, Mary'yi John'a tanıştırdığından pişmanlık duyuyor.
Tom üvey oğlunu Mary'nin üvey kızına tanıttı.
Tom kendini Mary'nin eski-kocası olarak tanıttı.
Patates Japonya'ya ne zaman tanıtıldı?
Mary kendini Tom'un eski karısı olarak tanıttı.
Sami Leyla'yı Müslüman bir öğrenciyle tanıştırdı.
Müslüman tüccarlar İslam'ı Güneydoğu Asya'ya tanıttılar.
Partide beni onunla tanıştırdı.
Danimarka dünyanın ilk yağ vergisini tanıttı.
Tom'u Mary'ye tanıştıran kişi benim.
Tom ve ben birbirimize kendimizi tanıttık.
Tom ve Mary kendilerini birbirlerine tanıttılar.
Dün Tom beni yeni kız arkadaşına tanıttı.
O, seni benimle tanıştırmıştı, hatırlamıyor musun?
O, partide beni ona tanıttı.
Kendimi odadaki herkese tanıttım.