Translation of "Introduced" in Turkish

0.044 sec.

Examples of using "Introduced" in a sentence and their turkish translations:

Tom introduced himself.

Tom kendini tanıttı.

We were introduced.

Tanıştırıldık.

He introduced himself.

O kendini tanıttı.

Yanni introduced himself.

Yanni kendini tanıttı.

- You should have introduced yourself.
- You should've introduced yourself.

Kendini tanıtmalıydın.

- I should've introduced myself.
- I should have introduced myself.

Kendimi tanıtmalıydım.

- We've never been formally introduced.
- We haven't been formally introduced.

Biz resmen tanıştırılmadık.

We haven't been introduced.

Biz tanıştırılmadık.

He introduced his fiancee.

- O, nişanlısını tanıttı.
- Yavuklusunu tanıttı.
- Sözlüsünü tanıttı.

Tom introduced his family.

Tom ailesini tanıttı.

- Tom introduced his sister to me.
- Tom introduced me to his sister.

Tom bana kız kardeşini tanıttı.

- He introduced his sister to me.
- She introduced me to her sister.

Beni kız kardeşiyle tanıştırdı.

Which was introduced in 1971.

Nike swoosh'tur.

He introduced me to Sue.

O beni Sue'ya tanıttı.

Tea was introduced from China.

Çay Çin'den getirildi.

Tom introduced himself to everyone.

Tom herkese kendini tanıttı.

Tom introduced himself to Mary.

Tom kendini Mary'ye tanıttı.

She introduced herself to them.

O, kendini onlara tanıttı.

I introduced Tom to Mary.

Tom'u Mary'ye tanıştırdım.

Tom introduced Mary to me.

Tom bana Mary'yi tanıttı.

Tom introduced me to Mary.

Tom beni Mary'ye tanıttı.

We haven't been formally introduced.

Biz resmen tanıştırılmadık.

Tom introduced Mary to John.

Tom Mary'yi John'a tanıttı.

Tom introduced himself to me.

Tom bana kendisini tanıttı.

Fadil introduced Dania to Rami.

Fadıl, Dania'yı Rami'yle tanıştırdı.

Fadil introduced Layla to Rami.

Fadıl, Leyla'yı Rami'yle tanıştırdı.

I introduced myself to everyone.

Kendimi herkese tanıttım.

I introduced myself to Tom.

Kendimi Tom'a tanıtmıştım.

Tom introduced himself in French.

Tom kendini Fransızca tanıttı.

They introduced themselves to everyone.

Kendilerini herkese tanıttılar.

Who introduced you to Tom?

Seni Tom'la kim tanıştırdı?

- I don't think we've been introduced.
- I don't think that we've been introduced.

Tanıştırıldığımızı sanmıyorum.

We introduced sex education into schools,

Okullara cinsellik eğitimi getirdik

I introduced Mary to my parents.

Mary'yi Anneme ve babama tanıttım.

They introduced a bill in Congress.

Kongreye bir yasa tasarısı sundular.

She introduced me to her sister.

Beni kız kardeşiyle tanıştırdı.

She introduced me to her father.

Beni babasıyla tanıştırdı.

He introduced her sister to me.

O, kız kardeşini benimle tanıştırdı.

He introduced his sister to me.

Beni kız kardeşiyle tanıştırdı.

He introduced me to his parents.

O, beni ebeveynlerine tanıttı.

I don't believe we've been introduced.

Tanıştırıldığımıza inanmıyorum.

She introduced the lady to me.

O, hanımefendiyi bana tanıttı.

Tom introduced Mary to his parents.

Tom Mary'yi ailesine tanıttı.

Tom introduced Mary to his friends.

Tom Mary'yi arkadaşlarına tanıştırdı.

She introduced her sister to me.

O kız kardeşini benimle tanıştırdı

She introduced me to her brother.

O beni erkek kardeşi ile tanıştırdı.

We introduced ourselves to each other.

Kendimizi birbirimize tanıttık.

When were potatoes introduced into Japan?

Patateslar Japonya'ya ne zaman getirildiler?

Tom introduced me to his roommate.

Tom beni oda arkadaşıyla tanıştırdı.

Mary introduced me to her roommate.

Mary beni oda arkadaşına tanıttı.

He introduced his daughter to me.

Kızını bana tanıttı.

She introduced her sister to him.

O, kız kardeşini ona tanıttı.

Tom introduced Mary to his mother.

Tom Mary'yi annesine tanıttı.

Tom introduced Mary to his family.

Tom Mary'yi ailesine tanıttı.

He introduced me to his daughter.

O beni kızıyla tanıştırdı.

Tom introduced Mary to his daughter.

Tom Mary'yi kızıyla tanıştırdı.

Tom introduced me to his daughter.

Tom beni kızı ile tanıştırdı.

Tom introduced me to his parents.

Tom beni ailesine tanıttı.

I introduced Tom to my parents.

Tom'u ailemle tanıştırdım.

This disease was introduced by tourists.

Bu hastalık turistler tarafından getirildi.

Tom introduced me to his sister.

Tom beni kız kardeşiyle tanıştırdı.

- You should have introduced yourself to the girl.
- You should've introduced yourself to the girl.

Bu kıza kendini tanıtmalıydın.

- Tom introduced himself to everyone in the room.
- Tom introduced himself to everybody in the room.

Tom odadaki herkese kendini tanıttı.

- I introduced myself to everybody in the room.
- I introduced myself to everyone in the room.

Kendimi odadaki herkese tanıttım.

So at home, we introduced talking time,

Bu yüzden evde, günün sonunda 15 dakikalığına

He introduced me to a pretty girl.

O beni güzel bir kızla tanıştırdı.

I introduced her to you last week.

Geçen hafta onu seninle tanıştırmıştım.

I'm glad you introduced me to Tom.

Beni Tom'a tanıttığın için sevindim.

He introduced me to all his friends.

O beni bütün arkadaşlarıyla tanıştırdı.

Tom introduced Mary to all his friends.

Tom Mary'yi bütün arkadaşlarına tanıştırdı.

Tom introduced me to all his friends.

Tom beni bütün arkadaşlarına tanıştırdı.

I introduced my father to the teacher.

Babamı öğretmenle tanıştırdım.

I don't believe we've been formally introduced.

Resmen tanıştırıldığımıza inanmıyorum.

Dan introduced Linda to Matt and Rita.

Dan, Linda'yı Mat ve Rita'ya tanıttı.

Yukichi Fukuzawa introduced Western ideas into Japan.

Yukichi Fukuzawa Batı fikirlerini Japonya'ya tanıttı.

Dan was introduced to Senator Linda Jones.

Dan, senatör Linda Jones'la tanıştırıldı.

Coffee was introduced into Europe from Arabia.

Kahve, Avrupa'ya Arabistan'dan tanıtıldı.

Buddhism was introduced into Japan in 538.

Budizm 538 yılında Japonya'ya tanıtıldı.

Tom regrets having introduced Mary to John.

Tom, Mary'yi John'a tanıştırdığından pişmanlık duyuyor.

Tom introduced his stepson to Mary's stepdaughter.

Tom üvey oğlunu Mary'nin üvey kızına tanıttı.

Tom introduced himself as Mary's ex-husband.

Tom kendini Mary'nin eski-kocası olarak tanıttı.

When was the potato introduced into Japan?

Patates Japonya'ya ne zaman tanıtıldı?

Mary introduced herself as Tom's ex-wife.

Mary kendini Tom'un eski karısı olarak tanıttı.

Sami introduced Layla to a Muslim student.

Sami Leyla'yı Müslüman bir öğrenciyle tanıştırdı.

Muslim traders introduced Islam to Southeast Asia.

Müslüman tüccarlar İslam'ı Güneydoğu Asya'ya tanıttılar.

He introduced me to her at the party.

Partide beni onunla tanıştırdı.

Denmark has introduced the world's first fat tax.

Danimarka dünyanın ilk yağ vergisini tanıttı.

I'm the one who introduced Tom to Mary.

Tom'u Mary'ye tanıştıran kişi benim.

Tom and I introduced ourselves to each other.

Tom ve ben birbirimize kendimizi tanıttık.

Tom and Mary introduced themselves to each other.

Tom ve Mary kendilerini birbirlerine tanıttılar.

Tom introduced me to his new girlfriend yesterday.

Dün Tom beni yeni kız arkadaşına tanıttı.

He introduced you to me, don't you remember?

O, seni benimle tanıştırmıştı, hatırlamıyor musun?

She introduced me to him at the party.

O, partide beni ona tanıttı.

I introduced myself to everyone in the room.

Kendimi odadaki herkese tanıttım.