Examples of using "Interpretation" in a sentence and their turkish translations:
O bir yorumlama.
- Yoruma açık bir konu.
- Tartışmaya açık bir konu.
- Yoruma açık.
- Yoruma açıktır.
- Yoruma açık bir konu.
- Tartışmaya açık bir konu.
Sadece bir yorum olabilir.
Soru sadece bir yoruma izin veriyor.
Dinsiz, piskoposun yorumuyla alay etti.
Bunu söylemedim. Bu sizin yorumunuz.
Bir çeviri aynı zamanda her zaman bir yorumdur.
Paragraf başka hiçbir yoruma izin vermiyor.
Yorumunu büyük ölçüde kabul ediyorum.
Onun bu konuyla ilgili yorumu çok tek-taraflıdır.
Her şey yoruma tabidir; muayyen bir zamanda hangi yorum geçerli olursa, o hakikatin değil gücün bir işlevidir.
Ve bunun ne kadarı yalnızca yorumumuza dayanır?