Translation of "Improbable" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Improbable" in a sentence and their turkish translations:

It's improbable.

Bu, olanakdışı.

It's highly improbable.

Bu oldukça imkansız.

This seems improbable.

Bu olasılık dışı görünüyor.

It's so improbable.

Çok imkansız.

That's an improbable coincidence.

O olası olmayan bir tesadüf.

That is an improbable coincidence.

O beklenmedik bir rastlantı.

- It's very improbable.
- It's very unlikely.

Çok olası değil.

- This seems improbable.
- This seems unlikely.

Bu olası görünmüyor.

It seemed improbable that Tom would succeed.

Tom'un başarılı olacağını imkansız görünüyordu.

Your explanation won't wash; it's too improbable to be true.

Açıklamanız inandırıcı olmayacak; o gerçek olamayacak kadar imkansız.

Mathematically, everything's good. But it seems completely improbable to me.

Matematiksel olarak her şey iyi. Ama benim için tamamen muhtemel görünmüyor.