Examples of using "Impatient" in a sentence and their turkish translations:
O sabırsız.
- O sabırsızdır.
- O sabırsız.
- Sen sabırsızsın.
- Sabırsızsın.
Tom sabırsız görünüyor.
Tom sabırsız görünüyordu.
Ben sabırsızım.
Biz sabırsızız.
O sabırsız.
Tom sabırsız oluyor.
Çok sabırsız görünüyorsun.
Ve ben sabırsızım.
Tom sabırsız görünüyor.
Tom sabırsızdı.
Tom sabırsız görünüyordu.
Onlar sabırsız.
Sabırsız olmayın!
Biz sabırsızdık.
Tom sabırsız.
- Çok sabırsızsın.
- Sen çok sabırsızsın.
Ben sabırsız oldum.
Ben çok sabırsızım.
Sen sabırsız görünüyorsun.
Tom sabırsızlandı.
Çok sabırsız olma.
Sen sabırsızsın, değil mi?
Tom çok sabırsız.
Tom son derece sabırsız.
Ne kadar da sabırsızsın?
Biz gerçekten sabırsızlandık.
Tom sabırsızlanıyor.
Tom sabırsızlanıyordu.
O sabırsızlaşıyordu.
Tom sabırsız oluyordu.
Tom sabırsız oluyor.
Tom her zaman sabırsızdır.
Çok sabırsız görünüyorsun.
Sabırsızlanıyordu.
Gittikçe sabırsızlanıyordu.
Tom çok sabırsız.
Tom sabırsız görünmüyordu.
Tom çok sabırsızdı.
Tom çok sabırsızlanmıştı.
Tom çok sabırsız hale geldi.
Tom sabırsız göründüğümü söyledi.
Tom'un sabırsız olduğunu biliyorum.
Tom Mary kadar sabırsız değil.
Daha az sabırsız olmalısın.
O, biraz sabırsız değildi.
Bekleyemem.
Tom sabırsız, değil mi?
Tom kendini gittikçe sabırsız hissetti.
Tom biraz sabırsız görünüyordu.
Bana karşı çok sabırsızsın.
Tom sabırsız ve huzursuzdu.
Çocuklar, sabırsız ve kaygılılar.
- Sabırsız olmaya başladım.
- Sabırsızlanmaya başladım.
Tom biraz sabırsız değildi.
Tom itici ve sabırsız.
Şehir insanları çok sabırsızlar.
Tom ve Mary sabırsız.
Tom çok sabırsız, sinirli bir kişi.
Tom Mary kadar sabırsız değildir.
Baba bugün sabırsız.
O, tatili için sabırsız.
Çocuklara karşı sabırsız olmamalısın.
Tom çok sabırsız, değil mi?
Tom'un Mary'ye sabrı tükeniyor.
Tom seni görmek için sabırsızlanıyor.
Çocuklar genellikle sabırsız ve tez canlı.
Tom, Mary'yi beklerken sabırsızlandı.
Tom her zaman olduğu kadar sabırsız.
Onun gelişi için sabırsızdım.
Onlar öğle yemekleri için sabırsızlar.
Tom sabırsızlanmaya ve hayal kırıklığına uğramaya başladı.
Tom biraz sabırsızlanıyor.
Ben biraz çok sabırsızlandım.
Sen sabırsız gibi görünüyordun.
Tom Mary kadar sabırsız değildi.
Tom Mary'nin sabırsız olduğunu söyledi.
Tom çok sabırsız bir adamdır.
Tom sabırsız, ama Mary değil.
Tom sabırsız değil ama Mary öyle.
Tom çok sabırsız görünüyordu.
Niye hep böyle sabırsızsın?
Tom sabırsızlanıyor, değil mi?
Kızını görmek için çok sabırsızdı.
Tom, Mary kadar sabırsız değildir.
Tom ve Mary sabırsız görünüyordu.
- Hepimiz tatilimiz için sabırsızız.
- Hepimiz tatil için sabırsızlanıyoruz.
Bob eşinin gecikmesine sabırsızlandı.
Partiden ayrılmak için sabırsızlanıyordu.
Ailesini görmek için sabırsızlanıyordu.