Examples of using "Illuminating" in a sentence and their turkish translations:
...ve yüzey sularını aydınlatıyor.
Onların yorumları aydınlatıcıydı.
Bu duvarı aydınlatan ışık dalgaları
Kendi ışıklarını üretir, denizleri aydınlatırlar.
Ben öğretmenimin aydınlatıcı açıklamasını duyduğumda aniden ışık gördüm gibi oldu.