Examples of using "Hers" in a sentence and their turkish translations:
O onun.
O onunki.
Onunki değildi.
Bu onun.
O onunkini getirdi.
Mary onunkini getirdi.
Köpek onun.
Sorun onun.
Bu ayakkabılar onun.
Bu ayakkabılar onun.
O benimki, onunki değil.
Dudakları onunkilere dokundu.
Şu fotoğraflar onun.
O araba onunki.
Bu arazi ona aittir.
Ben onunum o da benim.
Yeni araba onun.
Şu beyaz şemsiye onun.
Benim fikrim onunkinden farklıdır.
"Bunlar kimin gözlükleri?" "Onunki."
Bu şemsiye onun olacak.
Biz onun işini onunkilerle karşılaştırdık.
O onun, değil mi?
Onunki gibi güzellik nadirdir.
Bu onun değil, benim fikrim.
Bu top senin mi yoksa onun mu?
Bu fotoğraf onun değil. Bizim.
Bay Smith onun bir tanıdığı.
O, onun uzak bir akrabasıdır.
- Bizim sorunlarımız onunkine kıyasla hiçbir şey.
- Onunki ile karşılaştırıldığında bizim sorunlarımız önemsiz.
Bay Smith onun bir tanıdığıdır.
Mary kocasının adını onunkine ekledi.
Benim kameram onunkinden çok daha iyi.
Ben onunum, o benim.
Sen onun bir arkadaşısın değil mi?
Onun hikayesi onunkinden çok daha ilginç.
Bu kitap onunki.
Sorun onun.
Bu onunki değil.
Onunki geriye doğru eğimli iken onun el yazısı ileri doğru eğimlidir.
Nancy dün eski bir arkadaşına rastladı.
Bu benimki. Onunkinin nerede olduğunu bilmiyorum.
Onun iyi arkadaşları olduklarını söyledi.
Benim kitaplarım Rumence, onunkiler ise İngilizce.
Jane geçen hafta bu kitabını bana ödünç verdi.
Senin düşüncenle onunki arasında bir farklılık var mı?
Tom ellerini yıkadı, ancak Mary yıkamadı.
Onun arkadaşıyım.
- Yanıtınızı onunkiyle karşılaştırın.
- Cevabını onunkisiyle karşılaştır.
Onun arabası maviydi ve onunki kırmızıydı.
Bu onun tişörtü. O tişört de onunkidir.
Dün onun çevrim içi bulduğum bir postasını okudum.
Tom, saçlarını Mary'nin yıkadığı kadar sık yıkamaz.
Bugün arkadaşlarımı göreceğim ancak kız kardeşim kendi arkadaşlarını görmeyecek.
- O benim, onun değil.
- O benimki, onunki değil.
Eğer onu kurtarsaydı ona kendi hayatımı verirdim.
O, onun arkadaşıdır.
O onun, değil mi?
O, Almanya'daki arkadaşlarından birine mektup yazmamı rica etti.
Tepedeki ev onun.
Onunki gibi bir şekerlik istiyorum!
- O benim. Seninki nerede bilmiyorum.
- Benim o. Seninkinin nerede olduğunu bilmiyorum.
Onun arkadaşlarının hepsi vücut yastığıydılar,ve onunkilerinin hepsi oyuncak bebektiler;böylece bir ölüyü canlandırmaya olan düşkünlüklerine yapıştılar.Fakat onların cansız nesne olmamalarından fakat kompleks duyguları olan insanlardan dolayı onların ilişkileri bazen gergindi.
- Bayan Baker, genç adamın yakında gitmek zorunda kalacağını biliyordu,böylece yatmadan önce gece arabasını uygun bir yere parkedebilmek için, genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.
- Bayan Baker çok yakında genç adamın ayrılmak zorunda kalacağını biliyordu, yatmaya gitmeden önce arabasını gece için uygun bir yere parkedebilmek için genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.