Examples of using "Hen" in a sentence and their turkish translations:
O bir tavuk.
Tavuk beş yumurta yumurtladı.
Tavuğun sekiz tane civcivi vardır.
Tavuk bir solucan yedi.
Tavuk bir yumurta yumurtladı.
Tilki bir tavuk yiyor.
Tom kılıbık bir kocadır.
Komşularımın tavuğu benimkinden daha iyi.
Siyah bir tavuk bile beyaz yumurtalar yumurtlar.
Ben güzel bir kadına bakıyordum.
Tavuğu o tilki öldürmüş olmalı.
- Tavuk eti bu.
- O bir tavuk eti.
Bugünkü yumurta yarınki tavuktan iyidir.
Hangisi ilk olarak geldi? Yumurta mı yoksa tavuk mu?
Bu tavuk neredeyse her gün bir yumurta bırakır.
Tavuk civcivlerini çıkarana kadar yumurtalarının üstünde oturur.
Bu tavuk her hafta kaç tane yumurta yumurtluyor?
O tavuk son zamanlarda hiç yumurtlamadı.
Bu tavuk bu günlerde hiç yumurtlamıyor.
O, tavuğun civcive yaptığı gibi o çocuğun üzerinde süzülüyor.
Bir cennet kuşu yakalayamıyorsan bir ıslak tavuk alsan daha iyi olur.
O tavuk son zamanlarda hiç yumurtlamadı.