Examples of using "Hall" in a sentence and their turkish translations:
Salonu dekore ettin.
Salon 5.000 kişi içerir.
Varış peronu nerede?
Çıkış koridoru neresi?
İzleyici salonu doldurdu.
Bu salon çok büyüktür.
Burası belediye binasıdır.
Belediye binası nerede?
Koridorun karşısında yaşıyorum.
Tom koridorda yürüdü.
Tom salona koştu.
Koridorda konuşalım.
Kalabalık salonu doldurdu.
Tom koridorda yaşıyor.
Lütfen salonda bekle.
Banyo koridorun sonunda.
Bu salon 2,000 kişi almaktadır.
Yemek salonu nerede?
Salona baktım.
Bu salon insanlarla doluydu.
Komite bir başka salona geçti.
Salon tam kapasite doluydu.
Holde bir telefon vardır.
- Tom yemekhanede.
- Tom yemek salonunda.
Salonda bir karınca var.
Bu salon 5,000 kişi alabilir.
Tom koridorda yürüyor.
Bu salonun tam altında olacağız.
Tom koridorda yürümeye başladı.
Tom salona girdi.
Tom koridorda yürümeye devam etti.
Hangi yol belediye binasına gidiyor.
O bana salona kadar yol gösterdi.
O, belediye binası olmalı.
Salondaki döşeme tahtaları gıcırdadı.
Tom sessizce parmak uçlarına basarak koridoru geçti.
Hol boyunca tek başıma yürüdüm.
Tom hole kadar Mary'yi izledi.
Odanız koridorun sonunda.
Salon insanlarla doluydu.
Salonda konuşabilir miyiz?
Şemsiyeni holde bırak.
Bu konser salonu harika akustiğe sahiptir.
Koridorun aşağısında bir yangın var.
Bu salon iki bin kişi alabilir.
Burası Roma'da bir konser salonu.
açık bir ev, bir konser salonu
Hangi yolu belediye binasına gidiyor?
Giriş, japon resimleriyle dekore edilmiş.
Belediye binası insanlarla doluydu.
Öğrenciler amfiye akın ettiler.
Belediyede bir arkadaşım var.
Onu salon dolabında tutalım.
Tom tekerli sandalyeyi koridordan aşağıya doğru itti.
Bu salon iki bin kişiyi alacak.
Ofisim holün tam karşısında.
Salon, saksıya dikilmiş palmiyelerle süslendi.
Bu yol belediye binasına gider.
Bu salon 2,000 kişi kapasiteli.
Paltonu hole as lütfen.
Onun eşi belediye binasında çalışıyor.
Biri şemsiyesini salonda bıraktı.
Şemsiyeni holde açma.
Tom koridorda kendi başına yürüdü.
Askerler yemekhanede yemek yerler.
10 gün süresince bir topluluk salonu oluşturulur,
Heyecanlı izleyici konser salonuna koştu.
Salonda büyük bir kalabalık vardı.
Salonda az sayıda seyirci vardı.
Salonda çok fazla misafir vardı.
Rapor, salonun kapasitesini abarttı.
Öğretmen salonda öğrencileri topladı.
Şapkanı ve paltonu holde bırak.
Belediye Başkanının bürosu Belediye Binasındadır.
Ben bir gün Carnegie Hall'da sahneye çıkmak istiyorum.
Belediye binası hemen köşede.
Bu salonda birçok danslar düzenlendi.
Tom bir paspas ile koridoru temizliyor.
Tom'un odası benim karşımdaki koridorda.
Biz salonun arkasında oturduk.
Ceketimi salondaki dolaba astım.
Bütün katılımcılar ana salonda toplandı.
Aniden ayağa kalktı ve salondan ayrıldı.
Salonda yüz kişi vardı.
Tom koridorda bir an bekledi.
Bu salon maksimum 1000 kişi alır.
Bu salon 2.000 kişi alma kapasitesine sahiptir.
Tom hol dolabına ceketini astı.
Öğrenci yurdundan Tom'un ofisine doğru yürüdüm.
Öğrenci salonu öğrencileri yararınadır.
Salonda bir tek boş koltuk yoktu.
Banyo holün sonundadır.
Oda salonun sonundadır.
Salon, kurucunun anısına inşa edilmiştir.
Salonda birçok kişi vardı.