Examples of using "Audience" in a sentence and their turkish translations:
A
(Seyirci) Merhaba.
İzleyiciler: Evet!
(Seyirciler) Ayy.
(Seyirci cevap veriyor)
Seyirci: Vooh oh
Seyirci alkışladı.
Seyirci nefes aldı.
Seyirci: Oh, oh, oh
Seyirci: Vooh, oh oh
özellikle bu dinleyici kitlesi için.
Seyirci sıkılmış görünüyordu.
Seyirciler sıkılmış görünüyordu.
Tom bir kitle istedi.
Seyirci çıldırdı.
Bizim bir kitlemiz var.
Seyirci değerlendirerek alkışladı.
Seyirci beğenerek alkışladı.
Seyirci neşeli idi.
Seyirci alkışlamayı bıraktı.
Seyirci şaşkın görünüyordu.
Seyirci çıldırdı.
Seyirciler histerik bir biçimde güldüler.
Seyirci dinliyor mu?
Asla seyircini küçümseme.
Seyirci gençti.
-K.G: İki, sor. -Seyirci: Sor.
-K.G: Üç, kaç. -Seyirci: Kaç.
-K.G: Dört, çığlık at, -Seyirci: Çığlık at.
-K.G: Beş, savun. -Seyirci: Savun.
O büyük bir dinleyiciye hitap etti.
Seyirciler gülmekten patladı.
Bütün seyirciler heyecanlandı.
İzleyici salonu doldurdu.
Seyirci ne kadar büyük?
Espri seyirciyi eğlendirdi.
Onun konuşması izleyiciyi tahrik etti.
Seyirci oyuncuyu alkışladı.
Seyirciler genellikle gençti.
Dinleyicilerin neredeyse tamamı iş adamıydı.
İzleyici derinden etkilendi.
Seyirci çok kalabalıktı.
İzleyici kahkaha ile güldü.
Harika bir seyirciydin.
Sen iyi bir izleyiciydin.
Tom dinleyiciler içinde.
Bizim büyük bir seyircimiz vardı.
Seyirci aktrisi alkışladı.
Seyirci alkışladı ve ıslık çaldı.
Seyirciler aniden alkışlamaya başladılar.
Seyirci gülmeye başladı.
Seyirci gülmekten patlıyor.
Tom seyircilerin içindeydi.
Seyirci çok sessizdi.
Seyirci ağırlıklı olarak kadındı.
Siz çok hoş bir seyircisiniz.
Seyircilerin hepsi yabancıydı.
Kahkaha izleyiciler arasında yayıldı.
Seyirciler arasında kıkırdamalar yayıldı.
- Hedef kitle kimdi?
- Hedef dinleyici kimdi?
Ben seyircinin içindeydim.
Oyun izleyiciyi memnun etti.
Tom izleyicilerden özür diledi.
Tom seyircilere gülümsedi.
-Kuran Gupta: Herkes, bak. -Seyirci: Bak.
Cahil isimli bir izleyicimiz şunu söylemiş
Madonna'nın konseri büyük bir dinleyici çekti.
Konuşma dinleyicileri derinden etkiledi.
- Film tüm seyircileri heyecanlandırdı.
- Film bütün seyircileri etkiledi.
Konferansının büyük bir izleyicisi vardı.
Konuşması dinleyicileri derinden etkiledi.
Dinleyiciler çoğunlukla öğrencilerden oluşuyordu.
Başkan büyük bir dinleyiciye hitap etti.
Tom Mary'yi seyircilerin içinde gördü.
Dinleyicideki herkes birlikte şarkı söyledi.
Belediye başkanı büyük bir kitleye hitap etti.
Seyirci sıkıldığını hissediyor gibi görünüyor.
Seyirci yavaş yavaş alkışlamaya başladı.
Kalabalık alkışladı.
Tom kesinlikle izleyiciyi hayal kırıklığına uğratmadı.
Ben seyirciden sorular alacağım.
Ben dinleyicilerden gelen soruları cevaplayacağım.
Bu gece büyük bir seyircimiz var.
Seyirci Tom'la birlikte şarkı söyledi.
Seyirciler yuhalıyor ve ıslıklıyor.
Tom seyirciden soru aldı.
Tom da Mary de seyirciler arasındaydı.
gibi garip bir isimdeki bir izleyicimiz
''İzleyiciler'' demek istemiyorum,
Romancı büyük bir okuyucu kitlesiyle konuştu.
O daha geniş bir izleyiciye ulaşmak istiyor.
- Seyirciler maçta heyecanlıydılar.
- Seyirciler oyunda heyecanlıydılar.
Dansçının zarif eylemi seyirciyi hayran bıraktı
Öfkesini dinleyiciden sakladı.