Examples of using "Gossip" in a sentence and their turkish translations:
Dedikodu yapmam.
Dedikodu yapmamalıyım.
O, dedikoduyu sever.
O, dedikodu yapmayı sever.
Sen böyle bir dedikoducusun.
O gerçek bir dedikoducu.
Tom dedikodu yapmayı seviyor.
John bir dedikoducu.
O dedikodu yapmayı sever.
Dedikodu doğrudur!
Dedikodu yeni bir şey değil.
İnsanların dedikoduyu sevmediği tek zaman dedikoduda onlardan bahsedildiği zamandır.
- Dedikodu onun ününü rencide etti.
- Dedikodu namına zarar verir.
O bir müzmin dedikoducu.
Tom, dedikodu yapacak biri değil.
Dedikodu yapan biri değilim.
Onun tüm yaptığı dedikodu.
Bütün dedikoduyu bize anlat.
Dedikoduya inanmadım.
Tom çok dedikodu yapar mı?
Dedikoduya çok düşkündür.
Tom'un annesi böylesine bir dedikoducu.
Mary ünlüler hakkındaki dedikoduları sever.
Benim hakkımda anneme dedikodu yapıyorsun.
Sami onun sadece ofis dedikodusu olduğunu söyledi.
- Dedikoduyla meşgul olacak zamanım yok.
- Dedikodu ile meşgul olacak zamanım yok.
Dedikoduyu tüm kasabaya yaydı.
Tom ve Mary, ünlüler hakkında dedikodu yapmayı severler.
Dedikodu orman yangını gibi okul çevresinde yayıldı.
Son zamanlarda onun hakkında birçok dedikodu var.
Tom'un Mary hakkında öyle dedikodu yapacağına inanamıyorum.
Dedikoduyu sever,bu nedenle çok düşmanı var.
Onlar gazetede onlar hakkında bir sürü pis dedikodu yazdı.
O, konuşmayı komşular hakkındaki dedikodu ile tatlandırmaya çalıştı.
Burada oturup senin dedikodunu dinlemekten daha iyi yapacak işlerim var.
Kötü niyetli dedikodular orman yangını gibi yayılır.Sanırım kötü haber tez yayılır demelerinin nedeni budur.