Translation of "Gang" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Gang" in a sentence and their turkish translations:

I'm in a gang.

Ben bir çetedeyim.

- Tom isn't a gang member any longer.
- Tom isn't a gang member anymore.
- Tom is no longer a gang member.

Tom artık çete üyesi değil.

But not this urban gang.

Ama bu şehirli çete ayakta.

They think we're a gang.

Onlar çete olduğumuzu düşünüyorlar.

The gang is all here.

Çetenin hepsi burada.

Their gang color is purple.

Onların çete renkleri mordur.

The gang became Fadil's family.

Çete, Fadıl'ın ailesi oldu.

Tom is a gang member.

Tom bir çete üyesi.

Tom was a gang member.

Tom bir çete üyesiydi.

Tom isn't a gang member.

Tom bir çete üyesi değil.

The gang became Sami's family.

Çete, Sami'nin ailesi oldu.

You're part of the gang now.

Sen artık çetenin parçasısın.

The gang was planning a robbery.

Çete bir soygun planlıyordu.

Sami brought home two gang members.

Sami eve iki çete üyesi getirdi.

Tom is in a rival gang.

Tom rakip çetededir.

Tom looked like a motorcycle gang member.

Tom bir motosikletli çete üyesine benziyordu.

My great-grandfather was a gang leader.

Büyük büyükbabam bir çete lideriydi.

A gang of thieves works these parts.

Bir hırsızlar çetesi bu semtte çalışır.

Tom was kidnapped by a local gang.

Tom yerel bir çete tarafından kaçırıldı.

He was beaten up by a gang.

O bir çete tarafından dövüldü.

She was beaten up by a gang.

Bir çete tarafından dövüldü.

I was beaten up by a gang.

Ben bir çete tarafından dövüldüm.

Tom was beaten up by a gang.

Tom bir çete tarafından dövüldü.

Sami is no longer a gang member.

Sami artık bir çete üyesi değil.

Sami and his friends ambushed Farid's gang.

Sami ve arkadaşları, Ferit'in çetesini pusuya düşürdüler.

Tom is a gang member, isn't he?

Tom bir çete üyesi, değil mi?

The gang met up at the city dump.

Çete şehir çöplüğünde bir araya geldi.

We wouldn't stand a chance against Tom's gang.

Bizim Tom'un çetesine karşı bir şansımız yoktu.

All of Tom's gang members were eventually arrested.

Tom'un çete üyelerinin tümü sonunda tutuklandı.

Tom was killed by his own gang members.

Tom kendi çete üyeleri tarafından öldürüldü.

Sami was a member of an Asian gang.

Sami bir Asya çetesinin üyesiydi.

He was killed by his own gang members.

Kendi çete üyeleri tarafından öldürüldü.

But this gang of cheetahs are just getting started.

Fakat bu çita çetesi işe daha yeni koyuluyor.

My great-grandfather was the leader of a gang.

Büyük büyükbabam bir çetenin lideri idi.

In this film they both portray notorious gang leaders.

Bu filmde onların her ikisi de kötü çete liderleri canlandıracak.

There's a gang of tough kids on this street.

Bu cadde üzerinde sert çocuklar oluşan bir çete var.

The gang established their base at an abandoned building.

Çete, terk edilmiş bir binada kendi üslerinini kurdu.

Tom was stabbed by a member of John's gang.

Tom John'un çetesinin bir üyesi tarafından bıçaklandı.

Tom seems to be a member of a gang.

Tom bir çetenin üyesi gibi görünüyor.

Be careful. There are gang members prowling the streets.

Dikkatli ol. Sokaklarda dolaşan çete üyeleri var.

Sami sold the stolen car to a gang member.

Sami çalıntı arabayı bir çete üyesine sattı.

Sami drove his gang of thieves to Layla's home.

Sami hırsızlık çetesini Leyla'nın evine sürdü.

Tom and his gang plan to rob a bank.

Tom ve çetesi bir bankayı soymayı planlıyor.

A gang of three robbed the bank in broad daylight.

Üç kişilik bir çete güpegündüz bankayı soydular.

Somebody tipped off the gang members to the police surveillance.

Biri çete üyelerini polise ihbar etti.

He was involved in a skirmish with a violent gang.

O şiddetli bir çete ile bir çatışmada yer aldı.

The gang is lead by a ruthless criminal called Tom.

Çete, Tom adında acımasız bir suçlu tarafından yönetiliyor.

There are a lot of gang members in this neighborhood.

Bu mahallede çok sayıda çete üyesi var.

He is not the rough motorcycle gang member he was before.

O daha önce olduğu gibi, pislik motosiklet çetesi üyesi değil.

Tom is a gang member. You should stay away from him.

Tom bir çete üyesidir. Ondan uzak durmalısın.

The police car was ambushed by members of a local gang.

Polis arabası, yerel bir çetenin üyeleri tarafından pusuya düşürüldü.

The gang agreed to release Tom for a ransom of $100,000.

Çete 100.000 dolar fidye için Tom'u serbest bırakmayı kabul etti.

The gang knocked him down and robbed him of his watch.

Çete onu yere yıktı ve saatini çaldı.

Sami was an ex-gang member before he converted to Islam.

- Sami İslam'a geçmeden önce eski bir çete üyesiydi.
- Sami Müslüman olmadan önce mafya elemanıydı.

So I'm finding my role models in drug dealers and gang members,

Ben de erkekliğin nasıl olduğuna dair parçaları birleştirip

In the Torah, Lot offers his virgin daughters to be gang raped.

Tevrat'ta Lut, bakire kızını toplu tecavüze uğraması için sunuyor.

The gang was mainly composed of drug dealers and dangerous ex-convicts.

Çete temel olarak uyuşturucu satıcıları ve tehlikeli eski hükümlülerden oluşur.

After his brother was killed by a rival gang, Tom planned revenge.

Erkek kardeşi rakip bir çete tarafından öldürüldükten sonra, Tom intikam planladı.

"Gang Wives" is a Yakuza movie released in 1986 by Toei Distribution Network.

- "Gang Wives" 1986'da Toei Distribution Network tarafından gösterime koyulmuş bir Yakuza filmidir.
- "Gang Wives" 1986 yılında Toei Distribution Network tarafından yayınlanmış bir Yakuza filmidir.

I found myself idolizing and looking up to drug dealers and to gang members.

Kendimi uyuşturucu satıcıları ve çete üyelerini üstün görürken bulmuştum.

Tom, the gang leader, announced an all-out war with all the rival gangs.

Çete lideri Tom tüm rakip çetelere topyekün savaş ilan etti.

The gangsters let him in on their plan to knock off a rival gang leader.

Gangasterler bir rakip çete liderini öldürmek için planları gereği onun içeri girmesine izin verdiler.

Lander assumes that rioting and gang behavior are a result of poverty and poor economic conditions.

Lander ayaklanmanın ve çete davranışının yoksulluğun ve kötü ekonomik koşulların bir sonucu olduklarını varsayıyor.

I don't think Tom is completely blameless for what happened. I think that he may even be the leader of the gang.

Tom'un olanlar konusunda tamamen suçsuz olduğunu sanmıyorum. Hatta elebaşı o olabilir bence.