Examples of using "Exotic" in a sentence and their turkish translations:
Egzotik gıdaları severim.
Bu hayvanlar son derece egzotik ve garip.
Onun egzotik parfümünün hoş bir kokusu var.
Mary egzotik bir orta doğu güzeliydi.
Linda, Londra'da popüler bir egzotik dansçıydı.
O egzotik yerlere seyahat etme fikrine saplantılıydı.
Tom egzotik bir adada bir yerde Riley'in hayatını yaşıyor.
Arizona egzotik evcil hayvan mağazası sahibi Traci Roach, ki bu onun sahne adı değil, gerçek adı,
Gürültüden uzak olarak, gölün önündeki egzotik bitkilerin yanında oturabilirsin.