Examples of using "Dancer" in a sentence and their turkish translations:
Ben bir dansçıyım.
Ben bir dansçıyım.
O bir dansçıdır.
O bir dansçıdır.
Aoi bir dansçı oldu.
Ben kötü bir dansçıyım.
- O bir göbek dansçısı.
- O bir oryantal dansöz.
İyi bir dansçısın.
Harika bir dansçısın.
Sen berbat bir dansçısın.
Tom bir dansçı.
Tom bir dansçı oldu.
Ben berbat bir dansçıyım.
- Sami bir dansçı.
- Sami bir rakkas.
Tom çok iyi bir dansçıdır.
Tom çok iyi bir dansçı değil.
O iyi bir dansçı.
- Tom profesyonel bir dansçıdır.
- Tom profesyonel bir dansçı.
Mary profesyonel bir dansçıdır.
Mary bir hula dansçısı.
Tom dandik bir dansçı.
- İyi bir dansçı mısınız?
- İyi bir dansçı mısın?
Ben gerçekten kötü bir dansçıyım.
Aoi iyi bir dansçıdır.
Tom harika bir dansçı.
Tom iyi bir dansçı.
Dansçı bir dansı dans eder.
Tom çok kötü dans ediyor.
Tom bir balerin.
Tom tam bir dansçı.
Annem bir dansçıydı.
Sen çok iyi bir dansçısın.
Tom iyi bir dansçı değil.
Tom bir balerinle evlendi.
Tom berbat bir dansçı.
Tom berbat bir dansçı olduğunu biliyor.
Kötü bir dansçı olduğumu biliyorum.
Aoi çok iyi bir dansçıdır.
Dansçı ayak parmaklarının üzerinde döndü.
Vaslav Nijinsky bir Rus dansçıydı.
Tom gerçekten iyi bir dansçı.
Sen Tom'dan daha iyi bir dansçısın.
Pek iyi dans edemem.
Ben bir dansçıydım.
Kız arkadaşım iyi bir dansçı.
Herkes harika dansçının etrafına toplandı.
Tom çok iyi bir dansçı değil.
Sen her zaman iyi bir dansçıydın.
Tom çok iyi bir dansçıdır.
Ben bir dansçı olmak istedim.
Tom ne kadar iyi bir dansçı?
Tom oldukça iyi bir dansçı.
Sami bir dansçı olmak istiyordu.
Tom bir balet olmak istiyor.
Tom genç ve yetenekli bir dansçı.
Tom hiçbir zaman iyi bir dansçı değildi.
Dr. Jemison mükemmel bir caz dansçısıdır.
Dansçının her bir hareketi kusursuzdu.
Bence o, iyi bir dansçı.
Ne yazık ki, ben çok iyi bir dansçı değilim.
Maalesef, ben çok iyi bir dansçı değilim.
Kendimi bir dansçı olarak hayal edemiyorum.
- Leyla mükemmel bir dansçıydı.
- Leyla mükemmel bir dansözdü.
Tom iyi bir dansçı değil mi?
Tom balet, değil mi?
- Sami Leyla'yı yedek dansçı olarak çağırdı.
- Sami Leyla'yı yedek rakkase olarak çağırdı.
Daha iyi bir dansçı olmak istiyorum.
Bir dansçı olmak istediğini düşündüm.
Bir bale dansçısı olarak hayatını kazanır.
Onun tutkusu balerin olmaktır.
Onun kadar başarılı bir dansçıyı çok nadir görürüm.
Linda, Londra'da popüler bir egzotik dansçıydı.
Tom şimdiye kadar gördüğüm en iyi dansçı.
Mary Evlenmeden önce, o bir dansçı idi.
Geçen sene hoş bir İsveçli dansçısıyla tanıştım.
Tom lisede iyi bir dansçı değildi.
Tom çok iyi bir dansçı değil, değil mi?
Tom'dan daha iyi bir dansçısın, değil mi?
Tom otuzlu yaşlarının başında profesyonel bir dansçı oldu.
O bir dansçı olarak hayatı hakkında bir kitap yazdı.
Odanın ortasındaki dansçı başlamak için hazır.
Tom onun ebeveynlerinin istememesine rağmen bir dansçı oldu.
Tom gruptaki en iyi dansçıdır ve o bunu biliyor.
Tom, kazadan beri profesyonel bir dansçı olma umudundan vazgeçti.
Onu yapmak zorunda kalacağız.
O mükemmel bir piyano çalıcı. Ayrıca, iyi bir şarkıcı ve iyi bir dansçı.