Examples of using "Examples" in a sentence and their turkish translations:
Örnek ver!
Örnekler göreceğiz.
Onlar örnek değil.
Örnekler gereklidir.
Birkaç örnek vereyim.
Uzun örnekler ekliyoruz.
Kısa örnekler ekliyorsun.
Yeni örnekler ekliyorum.
Yeni örnekler ekledim.
Hiç örnek yok.
Tartış ve örnekler ver.
Lütfen bize bazı örnekler ver.
O, Rusça örnekler ekler.
Çok sayıda örnek verilebilir.
Sana bazı örnekler vereceğim.
İşte birkaç örnek.
Belki bazı örnekler yardımcı olacak mı?
Birçok başka örnek var.
İşte bunun bazı örnekleri.
Size bazı örnekler vereyim.
Size iki örnek vereyim.
Tatoeba'ya örnekler ekliyorum.
Berber dilinde örnekler ekliyoruz.
O bir sürü örnekler ekler.
Tatoeba'ya yeni örnekler ekliyoruz.
Tatoeba'ya yeni örnekler ekledik.
Çok sayıda güzellik örnekleri vardır.
Bana bazı örnekler verebilir misin?
- Herhangi bir örnek düşünebilir misin?
- Aklına herhangi bir örnek geliyor mu?
Sana birkaç örnek vereceğim.
Kaç örneğe ihtiyacınız var?
Örnekler vermem gerekiyor mu?
Hiç iyi örneklerin var mı?
Size birkaç örnek vermeme izin verin.
Bunun gibi çok fazla örnek var.
O kadar çok fazla örneğimiz var ki aslında
Bu birçok örnekten sadece biri.
Biz bildiğimiz dillerde örnekler ekliyoruz.
Biz, Çince örnekler eklemiyoruz.
Konuşmacı, teoriyi örneklerle açıkladı.
"Bu örnekler kimin?" "Meryem'in."
O her şeyi örnek göstererek oldukça açık bir şekilde açıkladı.
Bana bazı özel örnekler verebilir misin?
Bu örneklerden bazıları üzerinde konuşalım.
Hepimizin aklına bazı örnekler geliyor değil mi?
Şu örneklere isterseniz biraz bakalım anlayacağız aslında
Tatoeba'ya birçok dilde örnek ekliyorum.
Sen örnekler ekliyorsun ama onları çevirmiyorsun.
Günde kaç örnek ekleyebilirsin?
Marangozluk ve tuğla duvar örme el işçiliği örnekleridir.
Size birkaç örnek göstereceğim
Onların işi sözlüğe örnekler eklemek.
Bilgisayarımda böyle yüzlerce örnek var.
Karıncalar ve arılar, çalışkanlık ve uyum örnekleridir.
Bu sözlükteki örnekleri anlamak kolay.
Size kaç örnek vermem gerekiyor?
S-400 ve Patriotları buna örnek gösterebiliriz
Lütfen bana onunla ilgili biraz daha örnek verebilir misin?
Ve bunun sadece bazı çarpıcı örnekleri var.
Yurt dışındaki gezin sırasında benim örneklerimi izlemeyi unutma.
Ben tortul kayaçların sadece iki örnek düşünebilirim.
Fibonacci dizisinin doğada çok örneği vardır.
- Çilek ve ahududu her ikisi de toplu bir meyvenin örnekleridir.
- Çilek ve Ahududu nun her ikisi de, toplanan meyvelere örnektir.
- Çilek de ahududu da birer agregat meyve örneğidir.
- Hem çilek hem de ahududu küme meyvelere birer örnektir.
O, hayattan alınan bir örnektir. Böyle örnekleri severim.
Bu örneklerle birlikte senin daha iyi anlayabileceğini umuyorum.
İşleri nasıl değiştirebileceğimiz hakkında birkaç örnek verdi.
Bunlar, bazı renklerin bizleri nasıl etkileyeceğinin birkaç örneği.
Göbekli Tepe'deki, hiç beklenmeyen ve daha önce bilinmeyen
Bugün size anlattığım hikâyeler sıradan örnekler değil.
Bunun nasıl olduğu hakkında bir örnek vereyim.
Karşımıza çıkan örnekler var bir bakalım isterseniz
O, dil bilgisi kitabından pek çok örnek çıkardı.
Hopi dilinde onomatopoetic ifadelerle ilgili ilginç örnekler vardır.
Tatoeba'ya bir milyon örnek eklediğin doğru mu?
Kelimenin nasıl kullanıldığını anlamak için daha fazla örneğe ihtiyacım var.
Otobüs bileti, çanta, çocuk oyun alanı bileşik isimlere örnektir.
İşte günlük yaşamınızda kullanabileceğiniz dört kolay örnek:
Bu teknolojinin neler yapabileceğine dair üç örnek daha vermek istiyorum.
gibi örneklerle çoğaltılabilen birsürü klişe yalanımız var
Bilgisayar oyunları multimedya yazılımlarına örnektir çünkü metin, resim, animasyon, video ve ses içerir.
Burada zenginliğin örnekleri o kadar belirgin ki, Dubai polisini