Translation of "Examples" in Turkish

0.017 sec.

Examples of using "Examples" in a sentence and their turkish translations:

Give examples.

Örnek ver!

We'll see examples.

Örnekler göreceğiz.

They're not examples.

Onlar örnek değil.

Examples are needed.

Örnekler gereklidir.

Here are some examples,

Birkaç örnek vereyim.

We add long examples.

Uzun örnekler ekliyoruz.

You add short examples.

Kısa örnekler ekliyorsun.

I add new examples.

Yeni örnekler ekliyorum.

I added new examples.

Yeni örnekler ekledim.

There are no examples.

Hiç örnek yok.

Discuss and give examples.

Tartış ve örnekler ver.

Please give us some examples.

Lütfen bize bazı örnekler ver.

He adds examples in Russian.

O, Rusça örnekler ekler.

Numerous examples can be given.

Çok sayıda örnek verilebilir.

I'll give you some examples.

Sana bazı örnekler vereceğim.

Here are a few examples.

İşte birkaç örnek.

Maybe some examples will help?

Belki bazı örnekler yardımcı olacak mı?

There are many other examples.

Birçok başka örnek var.

So here's some examples of that.

İşte bunun bazı örnekleri.

Let me give you some examples.

Size bazı örnekler vereyim.

Let me give you two examples.

Size iki örnek vereyim.

I am adding examples to Tatoeba.

Tatoeba'ya örnekler ekliyorum.

We are adding examples in Berber.

Berber dilinde örnekler ekliyoruz.

She adds a lot of examples.

O bir sürü örnekler ekler.

We add new examples to Tatoeba.

Tatoeba'ya yeni örnekler ekliyoruz.

We added new examples to Tatoeba.

Tatoeba'ya yeni örnekler ekledik.

There are many examples of beauty.

Çok sayıda güzellik örnekleri vardır.

Could you give me some examples?

Bana bazı örnekler verebilir misin?

Can you think of any examples?

- Herhangi bir örnek düşünebilir misin?
- Aklına herhangi bir örnek geliyor mu?

I'll give you a couple examples.

Sana birkaç örnek vereceğim.

How many examples do you need?

Kaç örneğe ihtiyacınız var?

Do I need to give examples?

Örnekler vermem gerekiyor mu?

Do you have any good examples?

Hiç iyi örneklerin var mı?

Let me give you a few examples.

Size birkaç örnek vermeme izin verin.

And there are so many other examples.

Bunun gibi çok fazla örnek var.

We have so many examples that actually

O kadar çok fazla örneğimiz var ki aslında

This is just one of many examples.

Bu birçok örnekten sadece biri.

We add examples in languages we know.

Biz bildiğimiz dillerde örnekler ekliyoruz.

We are not adding examples in Chinese.

Biz, Çince örnekler eklemiyoruz.

The speaker illustrated the theory with examples.

Konuşmacı, teoriyi örneklerle açıkladı.

"Whose examples are these?" "They are Meryem's."

"Bu örnekler kimin?" "Meryem'in."

He explained everything quite clearly, providing examples.

O her şeyi örnek göstererek oldukça açık bir şekilde açıkladı.

Could you give me some specific examples?

Bana bazı özel örnekler verebilir misin?

So talk through a couple of these examples.

Bu örneklerden bazıları üzerinde konuşalım.

We can all think of some examples, right?

Hepimizin aklına bazı örnekler geliyor değil mi?

Let's look at the examples below, we'll understand.

Şu örneklere isterseniz biraz bakalım anlayacağız aslında

I add examples to Tatoeba in many languages.

Tatoeba'ya birçok dilde örnek ekliyorum.

You add examples but you don't translate them.

Sen örnekler ekliyorsun ama onları çevirmiyorsun.

How many examples per day can you add?

Günde kaç örnek ekleyebilirsin?

Carpentry and bricklaying are examples of manual labor.

Marangozluk ve tuğla duvar örme el işçiliği örnekleridir.

I'm going to show you a couple of examples --

Size birkaç örnek göstereceğim

Their job is to add examples to the dictionary.

Onların işi sözlüğe örnekler eklemek.

I have hundreds of such examples in my computer.

Bilgisayarımda böyle yüzlerce örnek var.

Ants and bees are examples of industry and harmony.

Karıncalar ve arılar, çalışkanlık ve uyum örnekleridir.

The examples in this dictionary are easy to understand.

Bu sözlükteki örnekleri anlamak kolay.

How many examples do I need to give you?

Size kaç örnek vermem gerekiyor?

We can cite the S-400 and Patriots as examples.

S-400 ve Patriotları buna örnek gösterebiliriz

Could you please give me some more examples of that?

Lütfen bana onunla ilgili biraz daha örnek verebilir misin?

And there have been some stunning examples of just that.

Ve bunun sadece bazı çarpıcı örnekleri var.

Don't forget to follow my examples during your trip abroad.

Yurt dışındaki gezin sırasında benim örneklerimi izlemeyi unutma.

I can only think of two examples of sedimentary rocks.

Ben tortul kayaçların sadece iki örnek düşünebilirim.

There are many examples of the Fibonacci sequence in nature.

Fibonacci dizisinin doğada çok örneği vardır.

Strawberries and raspberries are both examples of an aggregate fruit.

- Çilek ve ahududu her ikisi de toplu bir meyvenin örnekleridir.
- Çilek ve Ahududu nun her ikisi de, toplanan meyvelere örnektir.
- Çilek de ahududu da birer agregat meyve örneğidir.
- Hem çilek hem de ahududu küme meyvelere birer örnektir.

That's an example taken from life. I like such examples.

O, hayattan alınan bir örnektir. Böyle örnekleri severim.

I hope that, with these examples, you can understand better.

Bu örneklerle birlikte senin daha iyi anlayabileceğini umuyorum.

He gave several examples of how we could change things.

İşleri nasıl değiştirebileceğimiz hakkında birkaç örnek verdi.

So, that's a few examples of how certain colors affect us.

Bunlar, bazı renklerin bizleri nasıl etkileyeceğinin birkaç örneği.

We will see some examples of the world of Göbekli Tepe,

Göbekli Tepe'deki, hiç beklenmeyen ve daha önce bilinmeyen

The stories I have told you today are not random examples.

Bugün size anlattığım hikâyeler sıradan örnekler değil.

Let me give you some examples of how this plays out.

Bunun nasıl olduğu hakkında bir örnek vereyim.

There are examples that we encounter, let's see if you want

Karşımıza çıkan örnekler var bir bakalım isterseniz

He has extracted a great many examples from the grammar book.

O, dil bilgisi kitabından pek çok örnek çıkardı.

There are interesting examples in the Hopi language concerning onomatopoetic expressions.

Hopi dilinde onomatopoetic ifadelerle ilgili ilginç örnekler vardır.

Is it true that you added a million examples to Tatoeba?

Tatoeba'ya bir milyon örnek eklediğin doğru mu?

I need more examples to understand how the word is used.

Kelimenin nasıl kullanıldığını anlamak için daha fazla örneğe ihtiyacım var.

Bus ticket, handbag, and children's playground are examples of compound nouns.

Otobüs bileti, çanta, çocuk oyun alanı bileşik isimlere örnektir.

Here are four easy examples you can use in your daily lifestyle.

İşte günlük yaşamınızda kullanabileceğiniz dört kolay örnek:

Let me give you three more examples of what this technology can do.

Bu teknolojinin neler yapabileceğine dair üç örnek daha vermek istiyorum.

We have a lot of stereotypes that can be reproduced with examples such as

gibi örneklerle çoğaltılabilen birsürü klişe yalanımız var

Computer games are examples of software multimedia because they combine text, images, animation, video, and sound.

Bilgisayar oyunları multimedya yazılımlarına örnektir çünkü metin, resim, animasyon, video ve ses içerir.

Examples of opulence in this place are so evident that it is not strange to see the

Burada zenginliğin örnekleri o kadar belirgin ki, Dubai polisini