Translation of "Encounter" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Encounter" in a sentence and their turkish translations:

A chance encounter,

Bir şans karşılaşması,

That was our first encounter.

Bu bizim ilk karşılaşmamızdı.

Did you encounter any problems?

Herhangi bir sorunla karşılaştın mı?

She had a sexual encounter with him.

Onunla cinsel ilişki kurdu.

But it was such a nice meeting and encounter

ama o kadar güzel bir buluşma ve karşılaşma oldu ki

An encounter could be deadly for her boisterous cub.

Karşı karşıya gelirlerse toy yavrusu hayatından olabilir.

It gets really bad when they encounter the courts.

mahkemeye çıktıklarında çok kötü hissediyorlar.

But older times we do not encounter such diseases

ama daha eski çağlar bu tür hastalıklara pek rastlamıyoruz

When we say we encounter an event like this

derken bizim karşımıza şöyle bir olay çıkıyor

What should I do if I encounter a bear?

Bir ayı ile karşılaşırsam ne yapmam gerekir?

Or maybe they just don't want to risk an encounter

Belki de daha gelişmiş ve daha düşmanca bir komşuyla

In the Uşak region, we do not encounter official excavations.

Uşak bölgesinde ise resmi kazılara pek rastlamıyoruz

It was western Europe’s first traumatic encounter with the Vikings.

Batı Avrupa'nın Vikinglerle ilk travmatik karşılaşmasıydı.

When your eyes encounter a beautiful woman, knock her out.

Gözlerin güzel bir kadınla karşılaştığında, onu çok şaşırt.

What kind of animals are you most afraid to encounter?

En çok hangi tür hayvanlarla karşılaşmaktan korkarsınız?

But don't worry, we're very unlikely to encounter these species anyway

ama merak etmeyin bu türlerle zaten karşılaşma ihtimalimiz çok düşük

There are examples that we encounter, let's see if you want

Karşımıza çıkan örnekler var bir bakalım isterseniz

We do not encounter ceremonies such as teaching Mevlüt after the dead.

ölünün arkasından mevlüt okutmak gibi törenlerle karşılaşmayız

We encounter a lot of questions such as. What is this Google?

gibi sorular ile çok fazla karşılaşıyoruz.Peki nedir bu Google?

In this way, we can encounter many kinds of fruits in the forests.

bu sayede ormanlarda bir sürü çeşit meyve ile karşılaşabiliriz

Giotto made a close encounter with Comet Grigg-Skjellerup on July 10, 1992.

Giotto 10 Temmuz, 1992'de Kuyruklu yıldız Grigg-Skjellerup'la yakın bir karşılaşma yaptı.

Yesterday Tom had a very unpleasant encounter with some rando on the street.

Dün Tom sokakta rastgele biriyle bir tatsızlık yaşadı.

In this encounter a charging rhino targets an Indian villager walking through a paddy field.

Bu karşılaşmada, saldıran gergedan pirinç tarlasından geçen Hintli bir köylüyü hedef alıyor.

If you encounter problems, there’s 24/7 customer support and a 30-day money-back guarantee.

Sorunla karşılaşırsanız, 7/24 müşteri desteği ve 30 günlük para iade garantisi vardır.

When I learn a new language, I always encounter similarities with the languages I already know.

Yeni bir dil öğrenirken ben her zaman zaten bildiğim dillerde benzerliklere rastlıyorum.

Those who ignore rather than fulfill their need for sleep will soon encounter serious effects on their health.

Uyku ihtiyacını gidermek yerine ihmal edenler, sonrasında ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşacaklardır.

From personal experience, I know that any encounter with him will leave a bad taste in your mouth.

Kişisel deneyimlerimden, onunla tartışmanın ağzında kötü bir tat bırakacağını biliyorum.

My impression of this government is that they need a more forceful economic policy, otherwise they'll encounter large problems in the future.

Benim bu hükümet hakkındaki izlenimim onların daha güçlü bir ekonomik politikaya ihtiyaçları olduğu, aksi takdirde gelecekte büyük sorunlarla karşılaşacaklarıdır.

Insurance makes us remember that the world we live in isn't completely safe; we might fall ill, face danger or encounter the unexpected.

Sigorta bize içinde yaşadığımız dünyanın tamamen güvenli olmadığını hatırlatıyor; biz hastalanabiliriz ya da beklenmedik şeylerle karşılaşabiliriz.