Examples of using "Embarrassment" in a sentence and their turkish translations:
kırılganlık, utanç,
Tom'un utancı büyüdü.
- Ne rahatsızlık!
- Ne utanç ama!
O, onun mahcubiyetini fark etti.
Tom bir utanç kaynağı.
Donald Trump, bir utanç kaynağıdır.
O utanç içinde onlara yüz döndü.
Utançla kıkırdayarak, prezervatifi uzattı.
Yüzü korkudan kireç gibi oldu sonra utançtan kızardı.
üstelik hiç utanmadan ve sıkılmadan bu cevapları alenen verebiliyordu
Leyla'nın soyduğu evli erkekler, utanç yüzünden onu bildirmekte gönülsüzdüler.