Examples of using "Pale" in a sentence and their turkish translations:
- Tom'un beti benzi kalmadı.
- Tom'un rengi soldu.
Yüzünüz solgun.
Solgun görünüyorsun.
Tom solgun görünüyor.
- O solgun görünüyor.
- Solgun görünüyor.
Tom soldu.
Tom solgun.
Tom donuktu.
Sen solgunsun.
Tom solgun görünüyordu.
Biraz solgun görünüyorsun.
Biraz solgun görünüyorsun.
Tom biraz solgun.
Çok solgun görünüyorsun.
Bugün solgun görünüyorsun.
O hep soluk görünüyor.
Yüzünüz solgun.
Onun solgun dudakları vardı.
Onun dudakları solgundu.
Tom çok solgundu.
Shoichi'nin yüzünün rengi attı.
Tom son derece solgundu.
Tom çok solgun görünüyor.
O biraz solgun.
O çok solgundu.
Tom çok solgun görünüyordu.
Onun yüzü soldu.
Jane çok solgun görünüyor.
Sen biraz solgunsun.
Tom çok solgun.
Tom'un yüzü solgundu.
Tom'un yüzü soluk.
Onun yüzü soldu.
Tom solgun göründüğümü söyledi.
Kız çok solgun görünüyordu.
Korkudan yüzü kireç gibi oldu.
O hasta olduğu için solgun.
Birdenbire onun yüzü soldu.
Korkudan beti benzi attı.
Biraz solgun görünüyorsun.
Tom biraz solgun görünüyor.
Tom solgun ve yorgun görünüyordu.
O biraz solgun görünüyor.
Hayalet gibi sararmışsın.
Bugün çok solgun görünüyorsun.
Tom biraz solgun görünüyordu.
Tom biraz solgun görünüyor.
Ne oldu? Solgun görünüyorsun.
Neden bu kadar solgunsun?
Benzim attı.
O bir soluk cildi vardır.
Onun korkudan benzi sarardı.
Mary'nin yüzü çok solgundu.
Tom biraz solgun.
- Tom korkudan solgunlaştı.
- Tom korkudan sarardı.
- Tom korkuyla sarardı.
Tom'un soluk bir teni var.
Biraz solgun görünüyorsun.
Tom'un yüzü çok solgun.
Tom soluk, değil mi?
Bir hayalet gibi solgun görünüyorsun.
Tom çok solgun göründüğümü söyledi.
Şoiçi'nin benzi attı.
Haberi duyduğunda solgunlaştı.
Ne oldu? Solgun görünüyorsun.
Hasta mısın? Solgun görünüyorsun.
Mary soluk mavi bir elbise giydi.
Bir ceset kadar solgunsun.
Bir hayalet kadar solgunsun.
Neden bu kadar solgun görünüyorsun?
Bugün neden bu kadar solgunsun?
Haberleri dinlerken, yüzü soldu.
Haber karşısında rengi soldu.
Haberi duyduğunda benzi attı.
Tom her zaman biraz solgun görünüyor.
Sana karşı solgun görünüyor muyum?
Sence solgun görünüyor muyum?
Tom, Mary'nin solgun gözüktüğünü söyledi.
Tom benim biraz soluk göründüğümü söyledi.
Haberi duyunca, benzi sarardı.
Tom bana Mary'nin solgun göründüğünü düşündüğünü söyledi.
Haberi duyduğunda, o soldu.
- Haberi işitince sarardı.
- Haberi işitince benzi sarardı.
- Haberi işitince benzi attı.
Pale ale düşük-alkollü bir biradır.
O, hasta olmalı; solgun görünüyor.
Onun solgun görünmesi beni endişelendirdi.
Haberi duyduktan sonra soldu.
Tom bir yaprak kadar solgundu.
Çok solgun görünüyorsun. İyi misin?
Onun yüzü soldu.
Soluk yüz beni biraz rahatsız etti.
Kate hasta olmalı, çünkü solgun görünüyor.
Solgun görünüyorsun. Doktoru arayayım mı?
Solgun görünüyorsun. Neyin var?
Sana ne oldu? Solgun görünüyorsun.
"Solgun görünüyorsun. Hasta mısın?" "Tam olarak değil."
Haberi duyduğunda benzi sarardı.
Haberi duyduğunda sapsarı kesildi.
O, onu görür görmez rengi soldu.