Translation of "Dramatic" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Dramatic" in a sentence and their turkish translations:

That's very dramatic.

O çok dramatik.

You're so dramatic.

Çok dramatiksin.

Don't be so dramatic.

Bu kadar dramatik olma.

Stop being so dramatic.

Böyle dramatik olmayı bırak.

Dramatic images are money.

Dramatik görüntüler paradır.

Nothing dramatic will happen.

Dramatik bir şey olmayacak.

The transformation was dramatic.

Dönüşüm dramatikti.

The difference is dramatic.

Fark dramatiktir.

Layla was extremely dramatic.

Leyla son derece dramatikti.

To truly create dramatic results?

her birimiz için bir yolu var mı?

Tom paused for dramatic effect.

Tom dramatik bir etki için durakladı.

It was a dramatic moment.

Heyecan verici bir andı.

Their dramatic display is perfectly timed.

Bu dramatik gösteri mükemmel zamanlamaya sahip.

She tends to be over-dramatic.

O aşırı dramatik olma eğiliminde.

Tom can be a little dramatic.

Tom biraz dramatik olabilir.

The researchers made a dramatic discovery.

Araştırmacılar büyük bir keşfe imza attı.

Medical science has made a dramatic advance.

Tıp bilimi çarpıcı bir ilerleme gösterdi.

26 dramatic lives that reflect a tumultuous age…

26 dramatic lives that reflect a tumultuous age…

Do you always have to be so dramatic?

Hep bu kadar dramatik olmak zorunda mısın?

Why do you have to be so dramatic?

Neden çok dramatik olmak zorundasın?

We know that we face drastic and dramatic change.

Sert ve dramatik bir değişimle karşı karşıyayız biliyoruz.

And it may sound like he was being overly dramatic,

Aşırı dramatik olmuş gibi gelebilir.

It can have a dramatic impact upon our food supply.

gıda teminimizde çok büyük etkiye sahip olabilir.

But some songs modulate to another key for dramatic effect.

Bazı şarkılar dramatik etki için başka anahtarlara geçerler.

Dramatic music might be a good effect in this scene.

Dramatik müziğin bu sahnede iyi bir etkisi olabilir.

In music or speaking, a pause is frequently used for dramatic effect.

Müzikte veya konuşmada, bir duraklama sık sık dramatik bir etki için kullanılmaktadır.

The story of Tom and Mary's relationships is full of dramatic events.

Tom ve Mary'nin ilişkilerinin hikayesi dramatik olaylarla doludur.

Don't try to make dramatic changes to your diet all at once.

Diyetinizde bir anda dramatik değişiklikler yapmaya çalışmayın.

That was very dramatic, but let's not talk about that at the moment.

Çok dramatikti, ama hadi şu anda bundan bahsetmeyelim.

This map shows some of the countries that have seen a dramatic increase

Bu harita, kalıcı bakım kurumlarının

- I think you're being a bit over-dramatic.
- I think you're being a bit overdramatic.

- Biraz aşırı dramatik olduğunu düşünüyorum.
- Bence biraz dramatize ediyorsunuz.

By the end of the century, the earth will have experienced a dramatic increase in temperature.

Yüzyılın sonuna gelindiğinde, dünya sıcaklıkta çarpıcı bir artış yaşamış olacak.

If you chart those changes on the circle of fifths it comes out as a pretty dramatic pattern.

Değişimleri Beşliler Tekeri üzerinde gösterecek olsak çok etkileyici bir şekil çıkıyor ortaya.

So cutting this place off, we hindered communication significantly. The most dramatic thing was that some police officers came with us.

Telefon hattını keserek iletişimi yeterince sekteye uğratmış olduk. En dramatik tarafı da birkaç polis memurunun bizimle gelmesiydi.