Examples of using "Doubts…" in a sentence and their turkish translations:
Şüphelerim var.
Benim şüphelerim vardı.
Bizim şüphelerimiz vardı.
Ciddi şüphelerim var.
Hiçbir şüphem yoktu.
Benim hiçbir şüphem yok.
Tom'un açıkçası şüpheleri var.
Şüphelerim vardı.
Onların bazı şüpheleri var.
Şüphelerin mi var?
Tom'un şüpheleri yoktu.
Benim şüphelerim var.
- Tom Mary'nin samimiyetinden emin değil.
- Tom Mary'nin samimiyetinden şüphe duyuyor.
Hiç kimse Tom'dan şüphe etmiyor.
Hiç şüphemiz olmadı.
Hiç şüphem olmadı.
Tom, Mary'nin seni sevdiğinden şüpheleniyor.
Tom, Mary'nin yüzebileceğinden şüphe ediyor.
Tom Mary'nin kazanabileceğinden şüphe ediyor.
Elbette o yeterince şüphe uyandırdı.
Hâlâ bazı şüphelerim var.
O hâlâ şüphe duyuyor.
Tom'un şüpheleri onaylandı.
Hâlâ şüphelerim var.
Herhangi bir şüphen var mı?
Tom'un bile şüpheleri var.
Tom hâlâ şüpheler yaşıyor.
Tom'un bazı ciddi kuşkuları var.
Herkesin hâlâ şüpheleri var mı?
Hiç şüphem yoktu.
Şüphe duymaya başlıyorum.
Çok fazla şüphe var.
Hiç şüphen var mıydı?
Şüphelenmek normal.
Tom, Mary'nin onu yapabileceğinden şüphe ediyor.
Kotalar beceriden kuşkulanmaya yol açar mı?
Onun hakkında bazı şüphelerim var.
Onun popülerliği hakkında şüphelerim var.
Hiçbir şey bilmeyen hiçbir şeyden şüphelenmez.
Materyalistler ve deliler asla şüphe duymazlar.
Senin hakkında şüphelerim vardı.
Benim de onun hakkında şüphelerim var.
Benim o konuda şüphelerim var.
Tom hakkında şüphelerim var.
Tom yağmur yağıp yağmayacağından şüpheli.
Tom Mary'nin dürüst olup olmadığından emin değil.
Tom Mary'nin hikayesinin gerçek olduğundan şüphe ediyor.
Şüphelerimi Tom'la paylaştım.
Benim şüphelerim temizlendi.
Bunun hakkında şüphelerim var.
Baştan beri şüphelerim vardı.
Sözümü tutacağımdan şüphe ediyor.
Onun planının başarısı hakkında ciddi şüphelerim var.
Onun bütünlüğünden hiç şüphe yok.
Tom'un bu durum hakkında şüpheleri var.
Hiç şüphen yok, değil mi?
- Şüphelenmeye başlamıştım.
- Kafamda soru işaretleri oluşmaya başlamıştı.
Onların, komutanları hakkında bazı şüpheleri vardı.
Her şeyden şüphe duyarım, kendi şüphelerimden bile.
Tom'un samimiyeti hakkında şüphelerim var.
Tom Mary'nin bugün gelip gelmeyeceğinden emin değil.
Herhangi bir şüpheniz olup olmadığını Tom'a sorun.
Tom, Mary'nin kendine bakabileceğinden şüphe ediyor.
Ancak keşif ekiplerinin dönüşü tüm şüpheleri ortadan kaldırdı!
Onun görev için uygunluğundan hiç kimsenin kuşkusu yok.
Kesinlikle önerin hakkında şüpheler var olacaktır.
Sözümü tutup tutmayacağımdan şüphe ediyor.
Tom, Mary'nin verdiği sözü tutup tutmayacağından emin değil.
Tom Mary'nin zamanında gelip gelmeyeceğinden şüphe ediyor.
En başından beri şüphelerim vardı.
Tom zamanında oraya varabileceğinden emin değil.
Tom bugün olanın her zaman tekrar olacağından şüphe ediyor.
Kazanacağımdan hiç şüphem yoktu.
Bu ise şüpheleri arttırmakta tuz ve biber oluyor
Aklını şüphelerden temizlemek için çok çabaladı.
Tom Mary'nin bugün okula gelip gelmeyeceğinden emin değil.
Almanlar Avrupa hakkında şüphe etmeye başlıyorlar.
Hepinizin benim hakkımda şüpheleriniz olduğunu biliyorum.
Onun planının başarısı hakkında şüphelerim var.
Bir bakıma haklısın ama hâlâ şüphelerim var.
seçimi nasıl kazandığı konusunda hala şüpheler var
Onun bu havada gelmesi hakkında bazı şüphelerim var.
Tom, Mary'nin doğum günü partisine gelip gelmeyeceğinden emin değil.
Bunun doğru seçim olup olmadığı konusunda şüphelerim vardı.
Kendin hakkında şüphelere sahip olmak zekanın ilk işaretidir.
Ailenin ordudan alınan açıklama ile ilgili ciddi şüpheleri vardı.
- Bu konuda çok emin olmazdım.
- Bundan tam emin olmazdım.
Tom Mary'nin yarın gelip gelmeyeceğinden emin değil.
Merhametimden şüphe edeni vururum.
Aile üyelerinin ordudan alınan açıklama ile ilgili ciddi şüpheleri vardı.
Ben hiç kimsenin Carlos Núñez'in dünyada en büyük boru oyuncularından biri olduğundan şüphe edeceğini düşünmüyorum.
Tom'un önümüzdeki olimpiyatlara katılıp katılamayacağına dair şüpheler var.
Bu konudaki şüphelerimden kurtulamadım.