Examples of using "Dam" in a sentence and their turkish translations:
Ben bir baraj yakınında yaşıyorum.
Bu bir kunduz barajı.
Ben bir barajın yanında yaşıyorum.
Barajda fazla su var mı?
Barajın aşağısında bir su değirmeni vardı.
Bu baraj büyük miktarda elektrik üretti.
- Yoğun yağış sebebiyle baraj taştı.
- Şiddetli yağmur yüzünden baraj taştı.
- Şiddetli yağmur yüzünden baraj kapakları patladı.
Bu baraj su ve elektrik ihtiyacımızı karşılar.
Nehri bloke eden baraj çok geniş.
Onlar büyük bir barajın yapılacağını söylüyorlar.
Onlar büyük bir barajın yapılacağını söylüyor.
Bu büyük baraj, inşaatın inanılmaz bir uyumudur.
Bu büyük barajı inşa etmek on yedi yıl sürdü.
Nehir, baraj seviyesinin üzerine yükseldi.
Köylüler bir baraj inşaatı nedeniyle yerinden edildi.
Barajı inşa etmek için nehri kontrol etmemiz gerekiyor.
Bu baraj birçok can pahasına yapıldı.
Baraj başarısız olursa binlerce insan öldürülmüş olabilir.
Tom barajın tutmayacağını bilemezdi.
Baraj inşa edilmeden önce burada bir köy vardı.
Baraj inşaatı tüm ekosistemi tahrip eden yapay bir göl yarattı.
Brezilya'daki Belo Monte barajı çevre ve yerli halk üzerindeki etkisinden dolayı tartışmalı bir projedir.