Translation of "Comparison" in Turkish

0.028 sec.

Examples of using "Comparison" in a sentence and their turkish translations:

There is no comparison.

Karşılaştırma yok.

What a ridiculous comparison!

Ne komik bir karşılaştırma!

The comparison is legitimate.

Karşılaştırma meşrudur.

I like your comparison.

Karşılaştırmanı beğeniyorum.

The comparison is apt.

Karşılaştırma uygundur.

There really is no comparison.

Gerçekten karşılaştırma yok.

That's not a valid comparison.

O geçerli bir karşılaştırma değil.

That isn't a valid comparison.

Bu geçerli bir kıyaslama değil.

His work is beyond comparison.

Onun işi mukayese edilemez.

The size comparison is now accurate.

Boyut karşılaştırması artık doğru.

Comparison is the mother of violence.

Karşılaştırma, şiddetin anasıdır.

That's not exactly an accurate comparison.

O tam olarak doğru bir karşılaştırma değil.

Comparison is the thief of joy.

Kıyas neşenin hırsızıdır.

In comparison to my pound of flesh,

Etle karşılaştırdığınızda

In comparison with Tokyo, London is small.

Tokyo'yla karşılaştırdığında, Londra daha ufaktır.

In comparison with yours, my car is small.

Seninkine kıyasla benim arabam küçük.

In comparison with his brother, he was shy.

Erkek kardeşi ile karşılaştırıldığında o utangaçtı.

In comparison with this, that is far better.

Bununla karşılaştırınca şu daha iyi.

In comparison to him, I am still older.

Onunla kıyaslarsak, ben hâlâ daha büyüğüm.

Let's take a look at the day-based comparison

gün bazlı kıyaslamasına bir bakalım

TO make a comparison, Chile’s economy, despite being the

Karşılaştırma yapmak gerekirse, bölgedeki en zengin

All my efforts are nothing in comparison with yours.

Tüm çabalarım seninkilerle karşılaştırıldığında hiçbir şey.

Our city is rather small in comparison with Tokyo.

Bizim şehir Tokyo ile karşılaştırıldığında oldukça küçük.

And that's what it looks like in comparison to Manhattan,

Manhattan ile karşılaştırıldığında böyle görünüyor.

My car looks shabby in comparison with his new one.

Yenisiyle karşılaştırıldığında benim arabam külüstür gözüküyor.

Country life is very peaceful in comparison with city life.

Kır yaşamı,şehir yaşamıyla karşılaştırıldığında çok huzurludur.

- The buildings are small in comparison with the skyscrapers in New York.
- The buildings are small in comparison to the skyscrapers in New York.

Bu bina New York taki gökdelenlerle karşılaştırıldığında küçük.

Mr. Bernardo is a nice colleague, in comparison to Mr. Citrono.

Bay Bernardo, bay Citrono'ya nazaran iyi bir arkadaş.

The sales in Japan are small in comparison with those in Europe.

Japonya'daki satışlar Avrupa'dakilerle karşılaştırıldığında küçüktür.

They did a DNA comparison to see if the body was Tom's.

Onlar cesedin Tom'a ait olup olmadığını anlamak için bir DNA karşılaştırması yaptılar.

The flu, by comparison, has an average incubation period of just two days.

Grip ise ortalama 2 günlük kuluçka süresine sahiptir.

I don't like to use Google's auto-translation, but I do use it for comparison.

Google'ın otomatik çevirisini kullanmaktan hoşlanmıyorum ama karşılaştırma için onu kullanıyorum.

When we start to look for that comparison to the flu, we almost calm ourselves down.

Grip ile karşılaştırmaya başladığımızda, aslında biraz içimizi rahatlatıyoruz.

- In comparison with Tokyo, London is small.
- Compared to Tokyo, London is small.
- London is small compared to Tokyo.

Londra, Tokyo'ya kıyasla küçüktür.