Examples of using "Correctly" in a sentence and their turkish translations:
Tom doğru şekilde yanıtladı.
Doğru şekilde duydun.
Tom soruyu doğru yanıtladı.
Doğru duydular mı?
Onu doğru biçimde yaptım.
Doğru biçimde çalışmıyor.
Tom onu doğru şekilde yaptı.
Tom bütün soruları doğru yanıtladı.
Mektup doğru olarak adreslenmiş.
Emily soruyu doğru yanıtladı.
Seni doğru şekilde anladım mı?
Kelimeyi doğru heceledin.
Biz bunu doğru yapıyor muyuz?
O kendini çok doğru bir biçimde ifade eder.
Yazarsan doğru biçimde yaz.
Bunu doğru olarak anlıyor muyum?
Her şeyi doğru olarak yaptım mı?
Her soruyu doğru biçimde cevapladım.
Soruları doğru olarak yanıtladım.
Bunu doğru şekilde yapmak kritik öneme haiz.
Tom'un bunu doğru şekilde yaptığını biliyorum.
Evet doğru duydunuz
Adını doğru telaffuz ediyor muyum?
Saatim doğru şekilde çalışmıyor.
Tabelayı doğru şekilde okudun mu?
Umarım bunu doğru yapmışımdır.
Muhtemelen bunu doğru şekilde yapmıyorum.
Tom bütün soruları doğru şekilde cevapladı.
Faturayı doğru hesapladığımı biliyorum.
Seni doğru duyduğumu sanmıyorum.
Yalnızca ben, soruyu doğru olarak yanıtlayabilirdim.
Lütfen açık ve doğru bir şekilde posta adresi yazın.
Bu kelimelerden hiçbiri doğru yazılmış değil.
Sen soruya doğru şekilde cevap vermiyorsun.
Tom problemlerin sadece yarısını doğru olarak çözdü.
Tom hala adımı doğru olarak telaffuz edemiyor.
Doğru cevaplamak için tek şansın var.
Bunu doğru yapıp yapmadığımdan emin değilim.
Eğer doğru hatırlıyorsam söylediğin bu.
- Soruya doğru yanıtı verebildim.
- Soruyu doğru şekilde yanıtlayabildim.
Dondurucunun kapağını kapattığından emin ol.
Keşke adımı doğru heceleseler.
Keşke adımı doğru heceleselerdi.
Prosedür doğru ve eksiksiz yürütülmelidir.
Fakat bir bilim insanı işini gerektiği gibi yapıyorsa
Evet , doğru anladıysam o bir mucit.
Onu doğru duyduğumdan emin olmak istiyorum.
Tom onu doğru olarak nasıl yapacağını asla öğrenmedi.
Hiç kimsenin işleri doğru yapmak için zamanı yok.
O cümle doğru bir biçimde nasıl çevirilir bilmiyorum.
Kullanıcı adı ve şifrenizin doğru yazıldığını kontrol edin.
Tom, işi doğru yapmadığı için Mary'yi eleştirdi.
Bunu doğru olarak nasıl yapacağımızı hiç öğrenmedik.
Hiç kimse bu politikaların etkilerini doğru bir şekilde öngöremedi.
Seni doğru duydum mu? Katılmadığını mı söylüyorsun?
Yabancı bir dili doğru biçimde konuşmak çok zordur.
Eğer doğru hatırlıyorsam, Tom bir marangozdu.
Bu dili doğru biçimde konuşmayı öğrenmek olanaksızdır.
Bunu doğru şekilde nasıl yapacağımı gerçekten bildiğime emin değilim.
İlk defa bu kelimeyi doğru olarak telaffuz ettim.
Eğer doğru hatırlıyorsam, sen o zamanlar oldukça iyimserdin.
Açıklaman için teşekkürler. Bu, cümleyi doğru anlamaya yardımcı olur.
Eğer doğru hatırlıyorsam Boston yılın bu zamanında güzeldir.
Bir yabancı dili doğru şekilde konuşmak birini anlamaktan çok daha zordur.
Onu doğru yapamayabileceğimden korktum.
Eğer doğru hatırlıyorsam, o, Tom'un Mary'nin düğününde söylediği şarkı.
İnsanların isimlerini düzgün telaffuz edemedikleri ülkeleri istila etmesine izin verilmemelidir.
Şikayet etme yerine, belki Tom sadece bunu doğru olarak yapmamıza yardım etmeli.
Adını doğru söyledim mi?
Hata yapmadan doğru bir biçimde yabancı dil konuşmayı öğrenemezsin.
Herkes cümlelerin doğru seslendirilmesini ve doğru bir biçimde yazılmasını sağlamak için yardımcı olabilir.
Eğer ona yardım etseydin Tom onu ilk kez doğru şekilde yapardı.
Eğer doğru hatırlıyorsam, Tom arabasını Mary'ye sadece 500 dolara sattı.
Doğru hatırlıyorsam, Tom ve Mary Ekim 2003'te evlendiler.
Amcam Bob saatimi tamir etti ve o artık zamanı doğru söylüyor.
Soruları doğru olarak yanıtladım.
Tom'un bunu doğru yaptığını sanmıyorum.
Tom'a ayrıntılı talimatları vermeme rağmen o onu doğru şekilde yapamadı.
Şu anda birçok öğrencinin bir sözlüğü var ama onu doğru şekilde nasıl kullanacaklarını bilmiyorlar.
Kendi anadilini bile doğru düzgün kullanamayan insanları görmek çok üzücü.
Eğer doğru hatırlıyorsam, bir sonraki köşeden sola dönmeliyiz.
Onun bir dinleme cihazı olup olmadığını bilmiyorum, fakat bu yazılım doğru olarak çalışmıyor.
Dondurucu kapısını iyi kapattığından emin ol.
Tom bütün hafta cümleleri çalıştı bu yüzden hepsini doğru olarak yazabilmeliydi.
ama onu doğru şekilde kullanmayı bilirsek ihtiyacımız olduğunda bizi kurtarabilir.
şimdilik teknolojimiz buna müsade etmediği için nasa'nın verdiği verileri doğru kabul etmek zorundayız
Onunla, Boeing diğer sorunların da olabileceği, ama mürettabat işini doğru şekilde yaparsa bir kazadan kaçınılabileceği anlamına gelir.
Yabancı aksan sendromu henüz açıklanamayan, hastanın anadilini daha fazla düzgün şekilde telaffuz edemeyip yabancı bir aksanla konuşmaya başlamasıyla vuku bulan tıbbi bir durumdur.
Eğer bir yerli gibi konuşmak istiyorsan, banjo çalanların aynı parçayı onu doğru ve istenilen tempoda çalabilinceye kadar defalarca pratik yaptıkları aynı şekilde söylemeyi pratik yapmaya istekli olmalısın.