Examples of using "Cable" in a sentence and their turkish translations:
- Kablo koptu.
- Kablo kopmuş.
Tom'da kablo var mıdır?
Kablo elektrikli değil.
Tom'un bir kablolu TV'si yok.
Bu kabloyu nasıl kısaltabilirsin?
Tüm kasaba kablolu TV'ye sahip.
Yetmiş metre kabloya ihtiyacım var.
Bize birkaç mil kablo gerek.
Bana yeni bir USB kablo lazım.
Enerji kablosunu modemden ayır, yaklaşık bir dakika bekle, sonra kabloyu tekrar bağla.
Kablolu yayın üyeliği ya da kefalet bonosu reklamıydı,
Ne kadar güzel bir teleferik bu!
Sincap güç kablosunu baştan sona çiğnedi.
Fadıl kabloyu Leyla'nın ellerine bağladı.
Sami kabloyu Leyla'nın ellerine bağladı.
Ne tür bir kabloya ihtiyacınız var?
Kablo kılıfı plastikten yapılmıştır.
görünüşte sonsuz kablo ve veri akışına ulaştık.
Bu TV, HDMI kablosu ile gelmiyor.
Teleferikle dağa çıktık.
Bu kabloyu jeneratöre bağlamamız gerekiyor.
Sen SATA kablosunu farklı bir yuvaya taktın.
Elektrikçi önümüzdeki hafta gelip bu kabloyu onaracak.
Elektrikçi gelecek hafta gelip kabloyu tamir edecek.
Kablo, internet veya hatta telefon olmadan çok önce
Teleferiğe binmek istiyorum ama yükseklikten korkuyorum.
Ağ televizyonda kullanılan saygısız dil küçük çocuklu ebeveynlerin kabloluya abone olmayı istememelerine sebep oluyor.